El Ne Bilir Garip Anam Şiiri - Muharrem ...

Muharrem Kılıç
81

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

El Ne Bilir Garip Anam

Suçsuz yere idam sehpasına çıkarılan bütün Türk çocuklarının aziz hatırasına!

El ne bilir, garip anam,
El ne bilir?
El ne anlar halımdan?
El, altın kaplama saat takınır,
Benim paslı kelepçem,
Eksik olmaz kolumdan.
El, fikrini bir günde
Kırk kalıba uydurur.
Ben, yanlışım herhalde ki,
Ayrılamam yolumdan.
Eller hayat sigortası yaptırır,
Ben arkadaşı olmuşum,
Korkmuyorum ölümden.

*

El ne bilir, güzel anam,
El ne bilir?
Havada kar var, soğukmuş, ne gam!
Yanar kaloriferler,
Yanar sobalar.
Soğuk, iliklerine işlemez.
Oturdukları, yattıkları yer ıslak değil.
Kupkuru, sıcacık odalar.
Ya ben garip anam, ya ben!
Gölgesi göz bebeklerime nakşolan,
Paslı parmaklıklar,
Beni gün ışığından mahrum eden,
Islak, soğuk dört duvar.
Sağımdan, solumdan kaçışır hayvancıklar.
Ve genzimi yakan, pis kokular.

*

El bilmez.
El bilmez, ben bilirim garip anam!
Uyuyabilirsen eğer,
Tabanlarındaki sızıdan,
Burada da rüya görürsün.
Burada da hayal kurmak,
Tatlı gelir insana.
Bir düşünsene:
-Köyde, evimizde, yatağımdayım.
Sen sıcak külde bazlama ısıtırsın,
Başında namazlığın.
Seccaden yanında.
Uyandırmaya kıyamazsın, ama
Yine de seslenirsin bana:
“Hasan, sabah oldu,
Yavrum, kalksana.”
Nereden bileceksin ki güzel anam,
Aslında uyumuyorum da,
Naz etmekteyim sana.
Böyle bir sabahı tekrar yaşamak için,
Ömrümü veririm ana,
Ömrümü veririm ana.
Ama artık o da bana ait değil.
Onu benden iki kere aldılar.
Kara gözlüklerinin arkasına saklanan zalimler,
İki kere kalem kırdılar.

*
Bir Tanrı bilir suçsuzluğumu,
Bir de ben.
Ama ana,
Onca zulmü göze alıp, tekrar:
“Ben suçsuzum” diyemem.
İnsan olmadıklardan,
Merhamet dilenemem.
Şişe, jilet, manyeto, tuz, sigara...
Yaktılar beni ana,
Yaktılar beni ana.
“Ben suçsuzum” diyemem,
Artık bunlara.

*

Gözlerim gün yüzüne,
Kulağım ezan sesine hasret.
Her namazında dua et oğluna,
Garip anam,
Ve de sabret.
Adalet Hakkın adaleti olmazsa,
Elbette yanlış olur,
Elbet.

*

Tek tipime sinmiş, hücremin kokusu.
Kafamda, parmak gibi
Demir çubuk izleri.
Fareler, takkemdeki kanın peşinde.
Kavga ediyorlar şimdi hücremde.
İçimde bir umuttu,
İpe giderken de olsa,
Tekrar görmek sizleri.
Bunu da yapmadılar,
İnsanlık bitmiş,
Olmadı işte,
Olmadı be anam!
Nasip değilmiş.

*

El ne bilir, yiğit anam,
El ne bilir, yürüyerek Hakka varmayı.
El ne bilir, garip anam,
Halk nedir, Hak nedir?
El ne bilir, hak aramayı.

*

Sakın ağlama, yiğit anam,
Sakın ağlama ardımdan.
Yüreksizler, görmesinler ağladığını.
Yavrusunu yitiren ana yüreğinin,
Nasıl yandığını.

*

Gözlerim gün yüzüne,
Kulağım ezan sesine hasret.
Her namazda dua et oğluna,
Yiğit anam,
Her namazda dua et.


(1993 - İstanbul)

Muharrem Kılıç
Kayıt Tarihi : 8.3.2017 20:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muharrem Kılıç