Ekmek Parası Şiiri - Haki Buhari

Haki Buhari
17

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ekmek Parası

Bakış Açısı-Deneme Hikayeler

Yağan yağmurdan sonra, gökyüzünde bulutların arasından süzülen güneş huzmesinin ardından gökkuşağı renk cümbüşü halinde bulutların arasında bir kaybolup, bir görünüyordu. Evimizin önünde çamurlu sokağımızda çelik çomak oynuyoruz ve gökkuşağının altından geçmemeye de özen gösteriyor, arkadaşlara da sakın geçme haa! Yoksa kız olursun diye, uyurıda da bulunuyorduk. Artık karnımız iyice acıkınca evlere koşarcasına dağılıp, karnımızı doyurmaya gidiyoruz.
Yağ tenekelerinden yapılan evimizin çitindeki yazıları okuya, okuya hurdacıdan aldığımız boyasız paslı kapıdan havluya giriyorum. Evin kapısını daha açmadan içeriden boğuk ve iç çekerek bir ağlama sesi duyup, ne olup bittiğini anlamak için kulak kabartıyorum.
Babam, ben üç yaşındayken inşatta amelelik yaparken üzerine düşen bir beton kalıbı ile hayatını kaybetmiş, annem ve benden iki yaş büyük ablamla biz öksüz, annem ise dul kalmış. İçerideki ağlayan ablam olduğunu konuşmaya başlayınca anlıyorum.
Benim de babam olsaydı, bize de alırdı diyor, daha yüksek sesle iç çekme hıçkırıklara dönüşüyordu. Ben karnımın acıktığını unutmuş, sanki beni görecekler gibi yüzümü duvara saklayarak gözlerimden yaşların ağzıma doğru süzüldüğünü hissediyorum. Ablamın niçin ağladığını ise anlayınca, benim erkekçe sakladığım ağıtta sesini yükseltiyor ve içimi dayanılmaz bir hüzün kaplıyordu. Annem gündelikçi olarak evlere temizliğe gidiyor, bizi namusu ile büyüterek, okutup adam etmeyi vazife bilmişti. Annem şiddetli zatürresinden dolayı bir haftadır işi gidememiş ve son kuruşu da ilaç parasına gittiğinden, ekmek paramız bitmiş ve o gün evde yemek yapılamamış olduğunu anlıyorum. Okulda arkadaşları şalgamla simit yemişler, kardeşimin de canı çok çekmiş ve arkadaşları kız kardeşimle alay ederek sen de alsana kız diye kızdırmışlar. Hatta annen bizim bitlerimizi de temizler mi? diye dalga geçip gülmüşler!
Bu olup biteni anladıktan sonra zavallı anam hasta yatağında kesik kesik üksürerek konuşacak mecali olmamasına rağmen, ağlama çocoğum; senin kardeşin biraz daha büyüsün bize onların babalarından daha iyi bakar diye ablamı teselli etmeye çalıştığını duyar duymaz, evin havlusundan koşarak yola çıktım. Bir yandan ağlıyorumi bir yandan da ne yapmam gerektiğine karar vermeye çalışıyordum. Hemen aklıma babamın köyden arkadaşı Salih amca aklıma geldi ve onun çarşıdaki lehimci dükkanına gittim.
Salih amca çok müşfik, nurani yüzlü ve daima elinde doksan dokuzluk tesbihiyle dudakları ile bir şeyler mırıldanan hali, bir evliyayı andırıyordu.
Beni görür görmez sanki hâlimizi anlamış gibi, oğlum babanın bana geçmişte bir borcu vardı, ben de ne zamandır şu çocuk bir gelse de borcumu ödesem diye seni bekliyordum güzel evladım diyerek başımı okşadı ve bir tomar kağıt parayı elime tutuşturuverdi.
Salih amcamın kırışmış ve çile çektiği her halinden belli nasırlı ellerinden öperek, koşar adımlarla doğru mahallemize yakın, okullara simit dağıtan fırına gittim ve otuz tane simit alarak, fırıncıdan aldığım tahta tezgahın üzerinde sıcak sıcaaak diye bağırarak simit satıp, annemin kulaklarımdam gitmeyen o sözünü, kendisinden habersiz devralmıştım bile.
Simitleri satarak üç tanesini evimize ayırdım. Yolumun üzerinden, üç tane de ağzı tıpalı cam şişede şalgam aldım ve evimizin yolunu tuttum. Hiç eve bu kadar geç gelmediğim için annem telaşlanmış ve ablama beni aratıyormuş. Bu oğlanın başına ne geldi diye dövünüp, ağlaya ağlaya gözleri şişmiş.
Ablam beni elimdekilerle görünce önce kızdı ve sonra neredesin sen? Annem seni öldürecek diyerek, bir taraftan da meraklı gözlerle elimdekilere bakıyordu. İçeriye girip annemin boynuna sarılarak canım anneciğim; oğlun artık büyüdü ve bundan sonra sizi kimseye muhtaç etmeden, hatta sen de bundan sonra el kapılarına gitmeyeceksin diye pembeleşmiş yüzlerinden doya doya öpmeye başladım.
O küçük sermaye evimizin ekmek parası oldu ve bu gün, üç tane simit fırını ile tüm okullara simit yetiştiremez oldum. İyi para kazandım, kız kardeşim şimdi doktor ve tayini Şemdinli Devlet hastanesine çıktı. Annemi ise iyi doktorlara tedavi olarak hastalığını yendi ve şimdi ablamla birlikteler.
Hafta da bir gün tüm okullara bedava simit gönderiyorum ve geçmişte bizim yaşadığımız acıları yaşayan insanların bir nebze olsun mutlu olmalırını sağlamaya çalışıyorum.
07.01.2014

Haki Buhari
Kayıt Tarihi : 3.2.2014 12:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Haki Buhari
    Mustafa Haki Buhari

    Memleketimden manzaralar, çok dramatik bir öykü oldu, elime kalemime sağlık

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Haki Buhari