Gecenin esmer boynuna yalınkılıç savrulan
Günün ilk ışıkları ve kanın rengi erguvan
Çalar saatlerin saatçideki sesi değil bu
Sen işçi sen memur sen öğrenci uyanan
Mavi göğe adanmış bir melodi değil hiç
Maddeciliğin çanlarıdır çalınan
Ölüm yellerinin estiği mevsimin giyotin sabahında
Aralanır modern şato kapıları ve ardından
Tiz sesli şeffaf bir borazan gibi uzanır göğe
Zor zahmet alıp verdiğimiz her nefes
Mekanik bir çığlığa dönüşür sonra her ses
İçindeyiz işte bildik kavgaların içinde
Vanası açılmış bir itfaiye hortumu gibi şişer
Bir yangın yeri telaşıyla ardımızdan caddeler
Otobüs,teslim alınmış kalabalıklar biniti
Direksiyon,kiminin ellerinde kelepçe
Bekleyenler var insafsız alacaklılar gibi
Fabrikalar işhanları daireler birde
Kayıt Tarihi : 30.1.2005 21:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!