Aşkın kahramanlarına
EFSANELERİMDEN
Son konuklar da gülüşleri masalarda bırakıp giderken
Hasret şiirleridir dudaklarımdan dökülen
Söyleşiye dalmışımdır aslında kendi yüreğimle
Bastırıp yüzümü kadehimdeki puslu düşlere
Bekleyişler de tanımsızlaşırsa…
Uzak yolculuklara çıkarım aydınlık şafaklarda
Nerede rüzgara tutulmuş buğday tarlaları görsem
Saçların kadar esintili bir gülüşle
İşte aşktır derim bu salına, salına gelen.
Ve ela gözlerinde kirpik ağrısı perçem yağmurları
Çelimsiz ruhlardan tutkulu bir sevdaya
Anılar sarkacında başımın üstünde demir çubukla sallanan
Mutlu aşk yoktur der Aragon
Yangınlara düşer Mayakovski, Lili’yi severken
Ve Nazım Hikmet Vera’ya sarılırken ince belinden
Karları çatırdata, çatırdata…
Lermantov zamanımızın kahramanıyla
Vurulup düşerken göğsünde bir kurşunla
Aşka inanmamıştı zaten.
Ve Roza’nın gözleri
Ren kıyısında donuklaşınca
Dolares İspanyol iç savaşında No pasoran dedi ve
Çanlar kimin için çalıyordu öyle!
O da sevmişti tarihin içinden kızıl güllerle geçerken
Bense, belleğimde sarı güller saklarım şimdilerden
Hem de isyan ve ayrılık koktuklarını bilmeden…
AYHAN SARIOĞLU
06.10.1997
Ayhan SarıoğluKayıt Tarihi : 12.12.2006 01:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!