Efruze Efruze Şiirleri - Şair Efruze Efruze

şiirlerden ibaret.

Efruze Efruze

3:58
duvarda çırpınmaktan yorulmayan bir ritim
kaburgalarımın arasında da
yerçekimi
bir kusmuk kadar iğrendiriyorsun bu gece
yanaklarımda yapışkan elleriyle şakıyan

Devamını Oku
Efruze Efruze

sana şöyle havalı bir şeyler yazamadım ya bağışla beni!..
yükseltemedim kanatlarının dibine kara bir karga kadar, ne nefesimi ne de cismimi.
tonlarca ağırlığıyla kuşlara fink atan şu kazulet uçak kadar olamadım mesela.
olamadım bağışla!..
bu yüzden bir uçak marifetiyle yükseldiğim bu kanatların dibinde,
nefesim kadar panik atak, çarpıntılı,

Devamını Oku
Efruze Efruze

ellerimi tut
ellerim değil ki kir
ellerim sana değmiş pembe bir bahar
yaprağında şakıyan sıska bir şair

ellerimi tut

Devamını Oku
Efruze Efruze

gülüşün için...
güneşi ikiye yaracak kelimeler büyütürdüm,
tesbih taneleri ve tesbih böcekleri dolu ciğerlerimde.
tanrı ve güneş
tanrı ve gülüşün
tanrı ve tesbih böcekleri

Devamını Oku
Efruze Efruze

hadi gül
bîçare ve perişan bu ayıplı züleyha'n
hadi gül
gül ki dudaklarından sızan inciler sineme ilişsin
aysın uyatsın gözlerimi ışığın
hadi gül

Devamını Oku
Efruze Efruze

her nefesinin dibine
onlarca tohum ekebilirim
kudreti hakkın elinde olsa da
çimeni çiçeği bulayabilirim
akşamlarına
baktığın aynalarına

Devamını Oku
Efruze Efruze

adam uzaktan naif bir dokunmayla seslendi...
ah bayım!
çok iyi duyamıyorum sesinin rengini,
pembe bir bahar olabilir ellerinde ezilen,
ya da sapsarı çirkin bir hazan.
çok iyi göremiyorum

Devamını Oku
Efruze Efruze

bi gepetto lazım
beni uzayan burnumdan budayacak.

ya da bi peri anne
bütün bu kırıklarımı, kırdıklarını toplayacak.

Devamını Oku
Efruze Efruze

hangi bağın yemişi yüzün,
çocukken bulup koynuma doldurmadığım?..
aşkın erik mayhoşluğunda
içim nisan coşkusu, papatya tarlaları...
kanatsız da uçar kuş
kolsuz ayaksız da yürür gönlüm sana bakınca.

Devamını Oku
Efruze Efruze

belki parke taşlı bir yola bakan küçük bir evin ciğerlerimi saran tanıdık rutubet kokusu.
pencerelermi tutan yasak bir güneşin gözalıcı ışıklarında büyüyen çiçekli perdem
ve onların ellerimi yırtan o keskin dikenleri.
belki pazen bir gecelik, şefkatle sarıp dindiren yumuşacık bir anne.
belki kavanoz kavanoz yüzümün çocukluk saadeti, çilek reçeli.
burnu lavanta keseleriyle sarhoş sızılı dolaplar, sakız gibi çarşaflar.

Devamını Oku