Sana delik deşik avuçlarımla sular getirdim
Eflatun rengi papatyalar, beyaz salkımlar
Anlamadın, Orhan seni çalar seni söylerdi
Sulayacak mıydın gövdemden filizlenmiş nergisi
Ben ninniler söyledikçe sen uyandın
Damlaya damlaya yaş olurdu
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan