Gönlümde açan son gül sensin,
Kâinat sana hürmetle eğilir ey Nebî,
Adını andığımda titrer zamanın damarları,
Çünkü seninle başladı
rahmetin yürüyüşü…
Bir annenin duasında sen vardın,
Bir yetimin alnında
senin gölgen büyüdü.
Sen ki, gözyaşını yetimle bölüşen,
Taşla konuşan, kuşla susan,
Kalple dinleyen
tek insandın…
Ey Alemlere Rahmet,
sen geldin de
gül öğrendi açmayı,
taş öğrendi susmayı,
çöl öğrendi yeşermeyi.
Sen yürüdükçe
çölde iz değil,
rahmet kaldı.
Ve o izleri arayanlar
kendini buldu.
Sen bir duaydın evvela,
Hz. İbrahim’in göğe yükselen duası,
Hz. Âmine’nin bağrında yanan bir nurdun.
Senin doğumunla
karanlık utandı,
putlar devrildi,
kalpler secdeye eğildi.
Gecenin ortasında
ellerin kalktığında semaya,
melekler diz çöktü göklerde.
Senin her “ümmeti...” deyişinde
bir günah affedildi,
bir gönül arındı.
Ey Hatemü’l Enbiya,
Ey Gül Yüzlü Rehberimiz,
Ey iki cihanın efendisi…
Senin varlığınla
bir ümmet olduk.
Adını andıkça
sözlerimiz nura döner.
Bugün
bir çocuğun gülüşünde seni ararız,
bir annenin sabrında,
bir yetimin duasında,
bir mazlumun gözyaşında
senin rahmetini hissederiz.
Seninle var olduk,
seninle affı öğrendik,
seninle Allah’a en yakın hâle geldik.
Kayıt Tarihi : 14.6.2025 00:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!