Kaç notayla tarif edilebilir susuzluk?
Kaç tona sahip hasretin rengi.
Yüreğin her atışında boğazda sıkışır ya ateş gibi lanet bir yumruk
Ben kırlangıçları severim
Onlarda hayallerine uçmayı.
Ve çalınmış hayaller
Hüzün sokağının köşe başları.
Hani şiirdedir ya senın meramın
Bilmeyen sanır saklarsın böylece sözlerini.
Halbuki anlatırsın ap açık kendini
Nerden anlasınlar özgürdün öylesi
Fırtına kuşları misali.
Şiirdi sence hürriyetin
Sesini duydumya bir kere
Gülmüşlüğün varya yüzüme
Sevdimya bilsen de bilmesende.
Gitsende gamyemem
Hasretini bırakıp çaresiz ellerime
Bi acele etmesen yinede.
Yürek bu adam yürek ezilmezmi sanırsın
Dün gibi hatırladığım dağlara düşen acısıyla.
Hep aynı çocuklar onlar aslında biri gidip diğeri gelse de
Bir köşesinde memleketin gülen yüzlerini hatırladığım
Hep aynı çocuklar onlar.
Kızsalarda şikayet etselerde gururluydular
Senden hiç piano dinlemedim,
Oysa ellerini her gördüğümde
Kulaklarımda canlanır
Büyük bestekarların sonatları.
Bana hiç şiir okumadın,
Özleriz ya farzet ben özlemem
O özlemez kimse özlemez,
Ama bahar mutlaka özler gülmeni.
Ankara olmak isterdim seni bekleyen şehir olmak.
Yakardım sen gelirken tüm ışıklarımı.
Bütün düğünleri sen gelirken başlatırdım,
Havai fişeklerle hoş geldin yazardım göklerime.
Açardı ne kadar çiçek varsa bahçelerimde.
Gülerdi yarmaz çocuklarım sokaklarda
İçime girdin hiç acımadı ilk başta
Sende bende anlamadık hatta
Önce bir sızı hissetim sol yandan
Geçer sandım birkaç mısrada.
Bandıkça muhabbetinden loş odada,
Bağımlısı olunca esrimenin
Yalnızlık ne çok severdim seni
Uzandığımda günün yorgunluğuyla
Başbaşa kalırdık bir evren mesafesi uzaklarda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!