aldırmıyorum, bu dünyada payımın
-DÜNYADAN AZ BİR HİSSEYLE-
aşk yılları olmasına unutulan
bir dakikanın nefretinde.
ağlamıyorum terkedilmişler güzelim
Sabahleyin-öğlenleyin-akşam karanlığında-
Benim ilahimi duyarsın, Maria.
Kederde ve sevinçte, iyide ve kötüde,
Tanrının anası benimle ol.
Saatler pırıltıyla uçtuğunda,
Ve tek bir bulur karartmadığında göğü,
Helen, senin adın
Eskinin Nicean yelkenlileri gibidir, benim için
Usulca, kokulu denizin üzerinden
O yol yorgunu gezgini taşır
Kıyısına kendi memleketinin
En mutlu gün en mutlu saat
Kurumuş körelmiş yüreğimin bildiği,
en büyük umutları gücün ve gururun
Hissettiğim, geçip gitti.
Güç mü dedim? Evet öyle düşünmüştüm
Take this kiss upon the brow
Parting from you now
Thus much let me avow
Bir vakitler bir gece yarısı sıkkın, kafa yoruyorken, yorgun argın,
Unutulmuş eski ilimlerin garip ve acayip kitap ciltleri üzerine ben-
Kestiriyordum, tam dalacağım esnada, ani bir tıkırtı geldi öteden,
Odamın kapısını kibarca birisi vuruyor, vuruyordu sanki tak tak.
'Bu', diye söylendim, 'odamın kapısını tıklatılıp duran bir konuk,
Sadece bu, başka bir şey yok.'
Sevilmek mi? -öyleyse bırakma yüreğini
Şimdiki yolundan ayrılmaya.
Olduğun herşeyken şimdi,
Olmadığın şey olma.
Böylece kibarlığın, lütfun,
Aşkın güzelliğin, sonsuz bir
Yüzük parmağımda,
Ve alnımda gelin çelengi;
Muhteşem mücevherler ve satenşer
Hepsi emrinde,
Ve ben mutluyum şimdi.
Varlığını sabah diye selamlıyanlardan-
Yokluğunu gece sayanlardan-
Yüksek göklerde kutsal ateşi gölgeleyen-
Ağlayarak ümit için her saat seni kutsayanlardan-
Yaşam için-ah. Hepsinin üstünde,
Derinlere gömülü inancın Gerçeklik
Görüntüleri arasında karanlık gecenin
Yitirilmiş sevincin düşünü kurdum.
Ama kalbimi kırarak beni uyandırdı
Görüntüsü yaşamın ve ışığın.
Ah! Düş olmayan bir şey var mıdır gündüzleyin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!