Olurda rastlarım diye gelip geçtim
Geniş kapılarından
Uzayan koridorlarında topuklarımın ayak sesi yankılandı taş duvarlarında
Geniş tozlu pencerelerinden sızan
Yosun kokusu martı sesi
Aklımda masumca kurgulammış sevgili namzeti
Arşınlamaktan erimiş, mozaikten merdivenleri
Her basamağında bir ihtimal var sana yaklaştıran
Bir ihtimal kimseye diyemediğim dünyamda
Var ettiğim kaybolmuş bir ihtimal.
Yokluğunla karşılaştım yine tekrar yeniden
Sen, adını bilmediğim sen, hayal dünyamın aslında var olmayan dert ortağı.
Geceler boyu sohbet ettiğim
Kendi kendime gülüşüm iç çekişim.
Yine yeniden karşılaştım
Konuştum kendimle senmiş gibi bir kahve içim süresi
Beyazıt meydanında uçuşan kuşları da bilirim
Sahaflardan ulaşırsın meydana üniversiteye
Tarihi kapıda karşılar seni tarih, buram buram
Yarımadadan esen rüzgarda dalgalanır, saçların bilirim
Bölük bölük, dalga dalga iner saçların beline
Kahrım olur da dokunamam ellerine
Lisanım vücud bulmaz ,susarım dinlenirim sesinde
Bir slagon olur meydanda, " KAHROLSUN" armonisinde
Ne tarih yazdı bu meydan ,açılan edebiyat fakültesinde
Doğramalar ahşap, aşınmış zemin mozaik taş
Arıyor gözlerim boz bulanık hayalini
Sadece bilirim saçlarının dalgalı halini
Telaffuzu zor hatırlamam ismini
Beklerim kantininde bakarım gelip geçenlere
Bir hatıra olur yaşanmıştır kalmıştır mazide.
Kayıt Tarihi : 27.7.2025 15:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
sadece okuduğu okulun adı kalmıştı aklımda ve uzun dalgalı saçları...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!