Sevmem öyle felsefik konuşanları
Nostalji severim ben
Sevmem öyle kırmızı gülleri
Lale severim ben sarı lale
Sevmem öyle güneşli sıcak havaları
Kışı severim ben buz gibi soğugu
Kırık beyaz bir elbise
Omuzları dantel işleme
Boynunda zarif bir kolye
Yüzü berrak şeftali tonu
Teni bronz saçları siyah
Hafif alnı dar yuvarlak yüzlü
Sevgi ne pahalı şey anne
Bak yer edinemedi yavrun
Ufacık bir kalbe
Sığamadı elleri bir insanın avcuna
Üzüntüsü olmadı kimsenin gözünde yaş
Kimseler almadı sen gibi kollarına
Sokaklarda gözüm arar onları
Güneşin batışıyla salınırlar sokağa
Mecburiyet her şey yaptırır derler insana
Sahiden yaptırır mı ki
O masum bakışları ararım
O köşe de sessizce utananları
Ankara ayazından bi'çareyim
Buz gibi katıyım senden sonra
Karadeniz havasından farksız
Her duyguları barındırıyorum
Ben artık kendime yabancıyım
Kahvemi yudumlarken takılıyor aklıma
Etrafımdaki sessizlik
Kahvenin bogazımdan geçişini duyuyorum adeta
Sonra diyorum yalnızsın
Yalnızlık nedir biliyor musun
Geceninin bir yarısı aglarken ne oldu
Uyandım
Tabi buna uyanmak denebilirse
Parmak uçlarımı sürüyerek kahve yaptım
İçmeden ayılamam, gelemem kendime
Ardından yaktım sigaramı
Duman cigerlerime nüfus ederken




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!