Ufuksuz ihtirasım var sana
Başıboş gezen sokakların ucunda
Kaderim ızdırap çekmiş bana
Hayalsiz kurulan aşkın parkında
Dil susar gözler konuşur amansız
Hak, hukuk, adalet
Nisanda gelecek saadet
Yokluk içinde bir azamet
Vicdansız kaldı merhamet
Ben gelirsem bahar olur
Ne kadar acıdır
Senle olup sensiz yaşamak
Aynı suda yüzüp
Sen kulaç atarken
Ben kalmışım nefessiz
nefesimle boğuşuyorum
Seviyor musun?
Gerçekten mi?
Hayalsiz yaşıyorsun solgun
Kırılmış yürekler, niyetler suskun
Çakallar baş vermiş
Aslanlar yurdunda
İstediğin kadar toprağı sula
içinde filizlenecek tohum yoksa
çaban beyhudedir.
İstediğin kadar yaşlar dök
damlasında sevgi yoksa
aktığı gözlerdeki çapaktır.
Sen hiç ölümün gölgesinde yaşadın mı?
Küçük dünyan içinde büyük hayaller kurarak.
Çaresizce; Azrail’e meydan okudun mu?
Gözyaşları içinde avucunu açarak.
Sel akıtan yaşlarla ananın kanın da yıkanıp
Hayat uzun dediğin bir yol değil
Aslında kısa bir anmış.
Kaplumbağa ömrü yaşarken
Yarım nefeslik bir kelebekmiş.
Alıp veremediğin,
Verip alamadığın son hevesmiş
Bakma cesedimiz yürüyor
Ruhumuz çoktan bizi terk etmiş,
Özgürlük nağmelerin senfonisinde.
Bakma ey yar bakma
Çaresiz değildim
Çığlıklar içinde nefessiz sustum
Bir şey bilmediğimden değil
Çok şeyi bildiğimden
Sustum yüreğim kanıncaya kadar
Haykırışlar içinde
Meşakkatsiz, yorgun
Uçurumun kenarında unuttum yüreğimi
Savruldu hırçın, ıssız dalgalara
Süründü rüzgâra, kıvrandı yersiz
Bir tutam bulutun ardında
Uçurumun kenarında unuttum seni




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!