Yağmur, toprağa karışmaz insandan önce İstanbul’da
Hiç bir şey insandan önce hareket etmez
Dişi kentin sancılı yokuşlarına aldırmadan vurursun ayaklarını,
Bileylenir tüm bakışlar...
Mevsim, toprağa karışmaz insandan önce İstanbul’da
Sakın gülme halime
Şarkılar söylerken kulelerde, ipler germiş kocakarılar.
Bulutlar pek sıkılgan patladı patlayacak.
Çocuklar evleri seyrediyor camların kirlerine yazıyorlar İsimlerini
Sütçü bağırıyor ve dullar kapıda nöbette
Kırmızı gecelikleriyle gülüşler…
Sevimli bir hal aldı ezan,
Bir huzur kapladı aniden
Penceremden süzülerek,
Sevimli bir hal aldı kabzımal
Bağırırken önce göğü, sonra içimi ısıttı...
Başka bir buluşma bizimkisi
şarkılardan padişah devşiren
bilinmez Babillerin yitik denizcisi
en doğru haritayı çizdin Piri Reis'e inat
ben ayaklarımı sokarım diye nehirleri de unutmadan.
Gün içinde yeşilin, sarının her tonunu görmek mümkündü.
Gün çoktan gelmişti.
Sabahlarsa en güzel evladı
Ve sararırdı yaprak gün içinde
Sıcaklık gitgide artardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!