Yirmi yıl gecikmişsem de ben
Taptaze aşk yüreğimden
Sesleniyor duyuyor musun?
Haydi gel
Gel bana aşkım.
Sağ iken yanımda olmayanların cenazemde işi ne
Kime o akan gözyaşları bağlanan karalar kime
Bir ömür boyu beni sormayanlar bu ziyaretiniz niye
Yolum uzun gönlüm yorgun ağlaşın siz bana müsaade.
Can iken canımı yakanlar hakkım helal değil size
Tozlu yollarda toz kaldırmadan yürüyebilmek
Sevmek seni
Islak gözlerinde ıslanmadan tutunabilmek.
Sana doğru attığım her adımda
Benden bir adım uzaklaştığını hissetmek
Seni sevmek.
soluk kesici bir heyecan
ılık ve karanlık
karmaşık,
geç kalmış sen
ve
gece
Paylaşılmaz acılarımı döküyorum
Bir şarap şişesine
Birikiyor şarap kırmızısı yalnızlığım.
Bir alev içiyorum sonra yudum yudum
Şişede durduğu gibi durmuyor.
Gece dönüyor. Gülenler dönüyor.
Geldi,
Ertelediğim gülüşlerimin,
Dudaklarımla buluşma vakti.
Hüzne geçmiş zaman ekleri
Kalbe taze bahar renkleri
Takma vakti.
Ağlarım gülerim kendi halimde
Kendim çalar kendim oynarım
Gizlice dokunurum dudaklarına
Sen sussanda olur susmasanda
Ararım sorarım kafama göre
Doğmak mı? Yeniden istemem.
Uzun yaşamın sırrını biliyorum.
Yuvarlanırken
Gözlerindeki derin
Uçurumdan.
Kan bürümüş gözler alınmış gemler azıya
Mekke’den Medine’ye aşılması güç olmuş
On üçüncü yılında yaşının elli üçü
Rasûlullah gönlünden gönlümüze bağ olmuş
Gemiler önüne sessizce serilmiş yollar
Uğur böceğim bile inanmazdı bana.
Sen ona nasıl inandın
Yüreğim.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!