Nükseder durur hep gecenin bir yarısında sana olan açlığım ne yapsam bastırılmaz
El ayak çekilir çekilmez gelir dikilir tepeme o hatıran sabaha kadar susmaz
Vazgeçme olasılığım yok senden benim sana bağlılığım öyle sağlam öyle sarsılmaz
Az biraz uzaklaşsan fikrimden yarım aklım kopar yerinden koşar peşinden bende durmaz
El pençe divan durur kalbim sevdanın önünde suçlu gibi eğilir başı yerden kalkmaz
Dut yemiş bülbül gibi sus pus olur o an kesilir sanki nefesi sesi soluğu çıkmaz
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Devamını Oku
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık



