Diyarbakır geceleri ağırdır
Surların üstünden
Çekip alırlar insanı
Yılların haklı gururu vardır
Gökyüzünde
Bulutlar dağılmaz
Gençliğin başı dumanlı günlerini yaşadım.
Gözlerimin arkasında hep,
Kurt izleri vardı.
Nefesler donardı benim gecemde,
Ben gecede daha bir canavardım.
Gülüşler donardı yüzümde,
Asla yüreğim kadar erkek olamadım.
Çıkıp yaşamın orta yerinde,
Bağıramadım tüm pisliklere.
Beni küçülten,
Yüreğimin büyümesiydi.
Hangi mermiye sarılıp,
Ben ölürsem
Ne mutluluktan ölürüm
Yaşadığım çocukluğa ağlayıp
Ne gençliğin ateşine ölürüm
Sevgililere
Ne acıdan ölürüm
Her gün çocuk olmak istedikçe
Her gün daha çok büyüdüm
Gözlerim büyüdü
Ellerim büyüdü
Yüreğim büyüdü
Bazen çocukluk günlerime gidiyorum
Gökyüzüne çizeriz acılarımızı
Sakladığımız kanatlarımız uçurur bizi
Her bir acıdan
Yeni umutlar doğururuz
Ankara gibi bir şehirde
Acılarla yoğrulmakta doyurur bizi
Çocuklar büyüdü ellerinde silahla
Kan kokusu yapıştı yüzlerine
Bir elinde yumurtalı ekmeği
Diğerinde kan damlayan silahı
Yıkık binalarda
Ağaç arkalarında
Üzerimde yılların öfkesi
Bir gün vuracağım kendimi
Dönüp baktıkça utanıyorum
İnsanlığımdan
Ellerim hala titremekte
Korkudan değil biliyorum
Bir varmış
Bir yokmuşla
Başlasaydı hayatım
Gökten düşen
Üç elmayla biterdi
Mutlaka
Kaybol sarhoş güneş
Sabahları beni uyandıran hep sensin
Bilmezsin ki geceden kalan ağırlığımı
Binlerce balık çeken ağ gibiydi gözlerim
Deniz sevdasına yanmıştı yüreğim
Ah kürekler ah
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!