yol'un terk ettiği yolcu
aydınlık her zaman yaralar
- kötücül uykusuzluktaki düş tohumu -
dursam karanlık birikir
geçtik mi akabe'yi
eczanın yatıştıramadığıdır tin
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
adem akıncıoğlu'nun şiiri, şiiri aşan birşeydir: mütemadiyen lav fışkırtan azgın bir yanardağdır mesela. Yatağını telaşla ve çarpıntıyla aşındıran kudurgan bir ırmaktır kimileyin. Tutar, dünyanın bütün eylemlerinde ve boylamlarında kasırgalar çıkartır gereğinde. Yaşamaktan ve yaşayamamaktan, ikisinin de hatırını kırmadan hiç, hınç alır biteviye. Onun şiiriyle kesişirse yollarınız, mutsuzluğun dibini boylarsınız; ancak devrimci bir mutsuzluktur onun şiiri, 'mutlak kötümserlik'le tokalaşmaz, yılankavi bir akışkanlıkla ve çeviklikle davranarak, şiirin de / devrimin de hizasında durur apansız. Oradan 'aşk'a sapar, aşk'ın mümkünatsız sokaklarında, binbir çeşit aşk düşmanıyla çarpıştırır imgelerini. Söyler misiniz, başka ne gelir elinden 'cins bir şair'in?
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta