İçimde bir ırmak içime akar
Yokuşta inişte sessizce kaynar
Gözünü gözüme uzatan pınar
Ömür boyu bana beni sorarmiş
Anladım sonunda, anladım hiçi
Kainat değil mi kuran okumak
Hem kalbinle, hem gözünle iyi bak
Kendi vücudunu görmeyen ahmak
İkra bu değil mi?
Kırlangıç süzerken, balık yüzerken
Havuç altında, karpuz üstünde toprağın
Kuş havada kanat açar, balık denizde
Kaderi mi yeşil olmak yaprağın
Arifin maarifini bir anlayabilsek
Su ve toprak iki dev yaratıklar
Oldu bitti severim tren yolculuğunu
Hele de karlı kış günlerinde
Geride kalan yıllarımı hatırlatır bana
Kurtalan’dan İstanbul’a
Bir uçtan bir uca
Bir gün değil, üç gün değil
Yağmur yağarken üstüne
İçin ıslanmadı mı
Her damla tek başına
Özgürce…
Nereden geliyor böyle
Kar yağarken baktın mı
Tavanı tabanı bilinmez gökler
Köprüsüz göklere nasıl çıkılır?
Toprağın dibine bağlanan kökler
Dipsizlik dibine nasıl çıkılır?
Akıl yorgun, gitmez madde ötesi
Dün de gördüm seni yine bugün de
Avuçların açık köşe başında
Serili mendilin ölmüş önünde
Söyle bana ellerin kaç yaşında?
Değiştir bu yolu bir başka yola
Dost dost demekle dost olunur mu
Dostluk başka dost başkadır arkadaş
Dostun sevgisine gem vurulur mu?
Dostluk başka dost başkadır arkadaş
Fikirler,inançlar,ayağa kalkın,
Ağlayacak halimize gülmeyin
Bir geçmişe bir de şu hale bakın
Bir kez ölün, günde bin kez ölmeyin
Beynimin taa dibinden, çekip çıkarta bilsem
Eski resimlerimle, çocukluk yılarımı
Geride kalanları bu günlere getirsem
Kabuğundan karpuzun yapma oyuncakları
Sabah ezan sesiyle uykudan uyanırdım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!