Sen şimdi durmayan yolcusun,
Ben garip bir hancı.
Uzaklaştığın her an,
Yüreğimde anlatılamaz sancı.
Konuşamadığım için,
Kalemime döküyorum bu aşkı,
Hatta haykırıyorum şimdi,
Defalarca okuyorum mısraları,
Duymayacağını bile bile.
Sen şimdi bir otobüs köşesinde,
Muhtemelen onu düşünüyor,
Onunla konuşuyorsun.
Oysa ben bekar evimde,
Yalnızlığın en dibinde,
Çaydanlığın kaynama sesi eşliğinde,
Bu dizeleri yazıyorum.
Okumayacağını bile bile.
Sen şimdi bir yolcusun,
Ardında bırakıp tüm acıları.
Ellerinde onun elleri,
Gözlerinde onun hayali,
Santim santim gidiyorsun yolları.
Oysa ben gecenin bu vakti,
Yazıyorum bu satırları.
Sana yol arkadaşı olsun diye,
Karalıyorum işte,
Birkaç parça kağıtları.
Olmayacağını bile bile.
Sen şimdi bir otobüs köşesinde,
Kapkaranlık yollarda ilerlerken,
Çok şey düşünüyorsun.
Belki aklından bende geçiyorumdur,
Tut beni öylece geçip gitmeyeyim.
Sen benim aklımdan her geçişinde,
Nedense hep geçerken uğruyorsun,
Kalıcı misafirim oluyorsun.
Ve ben bunun nedenini biliyorum şimdi!
Bu aşk ya da sevmek değil,
Bu canının bir parçası olmak!
Ama sen bunları bilmiyorsun,
Başka bedene sarılamamak
Başka birine Dokunamamak,
Çok sevdiğinden, mabedinden,
Kaçmak istediğin halde,
Kaçamamak, kopamamak ne demek,
Bilmiyorsun.
Artık kalbim bu acılara dayanmasa da,
Tekrar tekrar haykırıyorum,
Seni hala çok seviyorum.
Sevmeyeceğini bile bile...
Sen şimdi kulaklığınla müzik dinliyorsun.
Biliyor musun?
Son zamanlar radyolarda çalan şarkı,
Artık benim için bir veda marşı.
Gitmek mi zor?
Kalmak mı zor? diyor ya hani,
Soruyorum sana ey en sevdiğim yaram!
Cevabını ver bunun,
Hangisi daha zor?
İşte böyle cevapsız sorular aklımı aldı,
Şarkıda da dediği gibi,
Bu yara senden kaldı! ...
Sarmayacağını bile bile...
Kayıt Tarihi : 30.9.2014 21:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!