Bana ait olmayan, bir hayat yaşıyorum
Gelmesen de dünyama, her şey seninle güzel.
Umutsuz yokuşlarda, vuslatı arıyorum.
Sezmesen de içimi, her şey seninle güzel.
Ne halden anlar gönül, ne sözün gücü yeter.
Bir el..
Kabil'in kanlı eli...
Uzanıyor ciğerimin içine...
Yahudanın yarılan bedeninden,
Bağırsaklar dökülüyor,
Ruhuma.
Suyumu bulandırma, der ya hani kuzuya.
Adam gibi adamı, olamadım bir türlü.
Yeryüzünü bırakıp, çıkıp gitsem uzaya.
Adam gibi adamda, kalamadım bir türlü
Anlamak çok zor değil, adam gibi biri var.
Geceydi...karanlıktı...
karanlıklar üşüyordu,
Ben üşüyordum.
Nerede sıcacık ellerin.
beni sarmalayan kolların,
Gök gözlüm,
Bırak kalayım erken başlamış süreçlerimde.
Pıtıraklar talamış pantolonumun paçalarını.
Ve ayaklarım o kadar aşina kalmış ki dikenlerine.
Verme sakın aşka gönül,aşk ateş-i candır.
Canın ile ödersin, sonu afet-i kandır.
Ola ki kalırız, dil-i viran-ı gurbette.
Bizim de kalbimiz, size diyar-ı bahardır.
Şehidimin, söylediği gerçekler.
Bu erkekler erkek değil besbelli
Bu kadınlar kadın değil besbelli
Almışlar ellerine birer elma şekeri
Ne sevdikleri belli, ne sevmedikleri belli
Babam sevdi mi, dağ gibi severdi
Silahlarımı bıraktığı mı söyledim mi sana,
Devrim marşlarını unuttuğu mu...
Bir çuval gibi yığıldığı mı yere,
Üç kuruşa mahkum bırakıldığı mı...
Muhanetin kapısı yamandır derlerdi de...
inanmazdım sevgili... Allah diyerek nice koşanların,
Alma ağzına alma o kelimeleri kirletiyorsun.
Boz bulanık iklimlerin çıkamazsın içinden.
Hem yumurtalarımı niye çalıyorsun dilemma.
Onlar benim çocuklarım.
Başka yuvalara götürme lütfen.
Sürekli ölü kuşlar taşıyorsun eteklerinde.
Bir uzun yolculuğun, gizemli sürecinde.
Bir ömür aradığım, duamın adı sensin.
Necefin çöllerinde, toprağın kıracında.
Umuda yürüdüğüm, duamın adı sensin.
Zifiri karanlıkta, gözsüz görüyor gibi.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!