Hafif buğulu camından bak bi gökyüzüne
Bu şehirde ışıklar yanıyor...Bak bi..
Yazıların imla kuralları tanımadığı
Çarpık kentleşme kültüründe...
Çarpık bi sevda...
Öylesine durur ulu orta yerde....
Sen yaralı günlerin;
nazlı kadınısın;
Sen buğday tarlalarında;
bereketli başaksın;
Sen özlemim; hasretimsin:...
Sen geceler boyu hayalini kurduğum...
Toprak kokardı dedem
Toprak!
Bir çınar gibi toplanmıştık etrafına
Babam ve ben
Kağnı arabalı yollarda
Palaska vurulmuş umutlara gebe,
Usul usul kar yağar İstanbul’a…
Belki seninde camına kimbilir…
Eğer yağmur sesi gıcık yapıyorsa seni;
Yatağından çevir yüzünü cam’a…
Rüzgarın Sesini dinle…
Vuuuvvvvvv….
Sevgi hafif kalır,
Kar altında kalmış çam‘a benzer bazen,
Bazen söğüt kırılır ya selde dere kenarlarında,
Toprak üşür hani;
Öyle…
Sevdadır onun adı;
Üzerimde büyük bir gülümseme var,
Anılar yaşlı zihnime doluyor.
Deniz kenarında, küçük bir taburedeyim,
Olta var ama balık çekemiyoruz henüz,
Sol'umdan kokun geliyor,
Hafif bahar sarhoşuyum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!