Bir cebelleşme ki hala aynı
Dün, bugün, yarın
Onun gözü, diğerinin kaşığında
Acıma boşuna itilip kakılana
Orman hali deyip koy tabiata
Aman verme, acıma hiç boşuna
Önce bir bak bastığın yere...
Yağ bağlamış göbeğinden görebilirsen
Yalın ayak değilsin ki hissedesin
Kabaralarınla kanattığın sırtı...
Adımlarımız nankör
Ayaklarımız..?
Bilmiyorum ne olduğunu
Kafamız aynı kafa
Sen bir tarafa, o bir tarafa
O bizden, bu sizden
Ne oluyor arkadaş..!
Kafamız aynı değil miydi?
Sen benler de ne böyle?
Böyle işte, işine gelirse
Ne işi, hangi iş?
Nerde iş?
Sözde iş...
Kafamız aynı kafa desek de inanma
Aynı olsa; herkes aynı olurdu
Bak işte yine kavram kargaşası
Şov dünyası...
Penceremden ötesi moskova sirki
Yüzü ak
Bakmayın alnına siz
Kestiği kurbanların kan izi alnındaki
Bir parça da bize gönderse,
Yesek tasavvurları
Hayal gücümüzün erişilmez sınırları
Vah ki ne vahlar
Neyse ki; vahlar aynı vahlar
Ey gidi patates yetişen bahçem
Kuşlar uçan göğüm
Nerdesiniz..?
31/10/2001
Sadık UsluKayıt Tarihi : 25.5.2013 17:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
11/10/2001 İkiz kulelerin yıkılması sonrası...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!