Dünya dedikleri bir han ve insanlar yolcu,
Kim alacaklı ve kimin kimde kalır borcu?
Her gelen gitti dünyadan kalmadı hiç kimse,
Ölmem diyen zalimler bu gerçeği bir bilse.
Ölüm gelince kapıya kaçamazsın ondan bir an,
Kaçınılmaz bir şekilde atılıverirsin bu handan.
Hesaba gelince ödeyeceksin elbet kaçışın yok,
Herkes aç gezerken sen gezerdin ya hani tok.
Zerre kadar yaptığından hesaba çekileceksin,
Çektirdiğin kadarını elbet sende çekeceksin.
Bu bir değirmen ki öğütür çarkında herkesi,
Görürsün verdiğinde sende o gün son nefesi.
Bana uğramaz sanma sana da uğrayacak ölüm,
Sona erecek sona ermez sandığın şirin ömrün.
Şimdi sen geziyorsun yeryüzünde mağrur gururla,
Önceleri de gezen vardı dünyada kalkmış burunla.
Kibirleri kurtaramadı hiç kimseyi toprak olmaktan,
Son nefesini verip de bembeyaz kefene sarılmaktan.
Nice canlar, nice güzeller ölüp de gittiler bir bir,
Ben miyim sanırsın dünyanın sahibi gururlu sefir?
Kimleri yuttu toprak, kimler soldu yaprak yaprak,
Kimisi dünya güzeliydi kimi neşeli ve şen şakrak.
Şimdi hayattasın ve yaşamaktasın ölüm yokmuş gibi,
Hanın sahibi elbette bulur seni atmak için bir sebebi.
Demek senin bu binalar, tarlalar, bağlar ve bahçeler,
Dünyaya gelen her ahmak dünyayı kendinin zanneder.
Sen tanımazsan öksüzü, yetimi, biçareyi ve yoksulu,
Elbet öğrenirsin bir gün dehşetli bir günde ve korkulu.
Harap Mesut ne yazsa anlamaz kimse, bilir bu gerçeği,
İster ki ibret kendine olsun, taze tutsun her an belleği.
Kayıt Tarihi : 24.6.2025 15:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!