Mevsimlerle avuttun sevgilerle uyuttun
Gençlikle göz boyayıp başın üstünde tuttun
Sonunda kader deyip o girdabında yuttun
Tutundurmadın asla kopardın dalım yıllar
Yürüdün üzerime dertten dertlere saldın
Yüzlerinde derin bir üzüntü
Bakışlarında umutsuzlık dolu
Günlerdir iş aramaktan bezmiş
İşsiz kızlar yürüyordu kaldırımda
Solgun yorgun argındılar
Üstelik vatandaşlık duyguları incinmiş
Ben bir kral olacağım bu dünyaya
Yeryüzünden bütün hastalıkları kaldıracağım
Bitmez tükenmez hıncımla
İhtiyarlığı getiren yıllara saldıracağım
Durduracağım zamanın o zalim çarkını
Azrail'in canını ben alacağım
Yalnızlığa düşmeyegör bir kere
Sonbahar rüzgarlarının önüne kattığı
Kuru yaprak gibi savrulur durursun
Yalnızlığın köşe bucağına
Bacan bile tütmez olur
İncir ağacı dikilir ocağına
Sanki yaşamamışsın unutmuşsun görünme
Yüzüme bakıp bakıp nasıl ağladığını
Upuzun saçlarınla beni yanan göğsüne
Sabaha kadar çözüp çözüp bağladığını
Şimdi ise yabancı gibi gelip geçersin
İskelede bir adam duruyordu ağlamaklı
Gözleri kan kırmızı mendil elinde kalmıştı
Boynu bükük dalgındı darmadağınıktı aklı
Besbelli dönmeyecek birini uğurlamıştı
Bakakaldı geminin arkasından uzaklara
İkimiz de metro yolcusuyuz
İkimiz de ineceğiz en son durakda
Ne olur kaçırma gözlerini benden
O bakışlarında eriyeyim bırakda
Her sabah ve akşam
Sana bakmaya doyamıyorum
Ülkeler fethederek zaferler sunsam size
Dünyayı yuvarlayıp getirsem dizinize
Hatta uğruna feda eylesemde canımı
Bütün bunlar değerden düşürür Canan'ımı
Sen bana hayat veren gizemli bir sihirsin
Şu sonsuz denizler şu yüce dağlar
Artık ova mahsun kederli bağlar
Sensiz gönül yetim gözüm kan ağlar
Nerdesin sevgili ey vefalı yar
Nerdesin gül yüzlüm benim gülzarım
Bir muallim Ali Ulvi vardı
Köprülü doğumlu muhacir
Beyaz kolalı yakası
Başında melon şapkası
Modern eğitimli idealist
Monarşi düşmanı Kemalist
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!