Düet şiir
Kadın:
Bugün 7 Temmuz Pazartesi…
Gün, kalbime giydirdiğin hüzün libasıyla başladı yine.
Gözyaşlarım yıldızlara kadar yükseldi,
Her biri birer vaveyla gibi düşüyor geceme.
Erkek:
Ben de seni bekliyorum,
Zamanın kıyısında, Canfeza bir ezgide…
İçimde susmayan bir dua var,
Adını her secdemde mırıldanıyorum,
Derûnimde yankılanan tek nida: "Gel..."
Kadın:
Bu şehirde her akşam,
Hüzünle konuşuyor sokak lambaları.
Adımlarım yokluğuna çıkıyor her defasında,
Kalbimde sakladığım sevda,
Bir ömürlük bir bekleyişin adı oldu.
Erkek:
Sahi...
Aşk bazen sadece beklemektir kadın,
Hiç gelmeyecek bir trene bakarken,
Gözlerinde yitip giden umutları sevmektir.
Ben seni, gelmeyeceğini bile bile seven adamım.
Kadın:
Ve ben de seni,
Geleceğini umarak seven kadın…
Bir Canfeza'da ağlayan gözlerimle,
Secdeye kapanıp seni diliyorum her gece.
Erkek:
Yıldızlar şahitliğimiz olsun bu gece,
Ve gözyaşların…
Sana ulaşamayan ellerimin duası gibi
Göğe yükselsin içimizdeki bu derûni sevda.
Kadın:
Aşkımızın adı konmasa da,
Libasımız ayrılık olsa da,
Ben seni kalbimin en güzel yerinde,
Bir ömrün vaveylası gibi saklıyorum.
Erkek:
Sen,
Sessizliğimin en gür hali,
Dualarımın en samimi secdesi,
Ve bekleyişimin tek sebebisin.
İkisi birden:
Aşk...
Bir kadının gözyaşında gizli,
Bir erkeğin iç çekişinde yankı.
Ve 7 Temmuz Pazartesi’nin gecesinde,
Yıldızlarla örtülen derin bir sır gibi…
Aşk: Bizim kalbimizde secdeye durmuş hâliyle...
Kadın:
Ben seni hiç tutamadığım ellerinde değil,
Hep içimde sevdim.
Bir libas gibi örttüm üzerime yokluğunu,
Her adımda bir başka seni giydim içime.
Sen, suskunluğumda yankılanan tek heceydin.
Erkek:
Ve sen…
Geceleri uykusuz bırakan duamsın.
Varlığın secdelerimi uzatıyor,
Yokluğun gözyaşlarımı çoğaltıyor.
Bir Canfeza makamında başlıyorum her akşama,
Bir vaveyla gibi bitiriyorum her geceyi.
Kadın:
Bilir misin?
Aşk, gözyaşını gizlemek değil,
Onunla sevmektir.
Ben seni ağlarken de,
Susarken de,
Ve hatta sen başka bir şeye bakarken bile sevdim.
Erkek:
Ben seni,
İçimde kopan binlerce yıldızın altında,
Sessizce secdeye kapanırken sevdim.
Diller sustuğunda, kalbim sen diye attığında,
Adını derûnimde ebedî bir ezgi yaptım.
Kadın:
Bu bekleyiş…
Bir vuslat duası değil belki,
Ama ben sabrın adını sen koydum.
Bir kadının sevdası neye benzer bilir misin?
Göğe uzanan bir ağacın
Gölgesinde senin hayalini büyütmesidir.
Erkek:
Ve bir erkeğin aşkı nedir, bilir misin?
Kalbine sığmayacak kadar derin,
Lâkin sesine varamayacak kadar sessiz bir haykırıştır.
Her gün içimden bir seni uğurlayıp,
Her gece yeniden beklemektir sabahında.
Kadın:
Ben seni dilsiz bir şarkı gibi,
Sadece kalbimle söyledim.
Libassız, gösterişsiz,
Sadece senin anlayacağın bir dilde…
Sen duydun mu beni?
Erkek:
Her hecen,
Bir secdeydi kalbime kadın.
Sen sustukça ben daha çok duydum seni,
Sen ağladıkça ben daha çok sevdim seni.
İkisi birlikte:
Aşkımız bir 7 Temmuz gecesinde doğdu,
Bekleyişle yoğruldu, hüzünle büyüdü.
Vaveylalar içinde yıldızlara anlatıldı,
Secdelerde mühürlendi,
Ve gözyaşlarıyla ebedileşti…
Biz, ayrı yollarda yürüyen iki âşık,
Ama aynı duada birleşen iki kalptik...
Kadın:
Seninle konuşmadığım her gün,
Kalbimde susturamadığım bir fırtına…
Adını anmak haram gibi,
Ama unutmak, canıma kast gibi…
Bir kadın sevince,
Geceleri yıldızlarla mektup taşır sevgilisine.
Erkek:
Ben de her gece sana bir yıldız bıraktım,
Secdelerime serdim yokluğunu.
Dualarımda sadece sen vardın,
Ve senin olmadığın her mutluluk,
Bana ziyan bir gülüştü,
Yüzümdeki sızılı bir tebessüm…
Kadın:
Biliyor musun?
Hüzün akşamları uzun olur…
Pencereme yağan her yağmur,
Seninle konuşamadığım kelimeleri fısıldar.
Libasım ıslanır, içim yanar,
Ama seni sevmekten hiç vazgeçmem.
Erkek:
Ben seni,
Öyle sessiz, öyle derinden sevdim ki…
Kendi içime düştüm her adımında.
Derûnimdeki boşluk senin yokluğundu,
Gözyaşlarımın aktığı her secdede
Biraz daha sen oldum, biraz daha kayboldum.
Kadın:
Bir aşkı yaşamak değil mesele,
Onu beklemek sabırla,
Ve susarak anlatabilmek en zoru…
Ben sustum,
Ama her susuşumda
Kalbim sana bir vaveyla kopardı.
Erkek:
Senin sustuğun her gece
Benim içimde Canfeza çalar,
Bir ney gibi inlerim karanlıkta.
Beni en çok yokluğun şekillendirdi kadın,
Ve en çok gözlerinle oldum ben…
Kadın:
Ben seni
Özlemekle kutsadım,
Beklemekle yücelttim.
Ve her yıldız kayarken bir dua tuttum:
"Allah’ım…
Ya bu adamı bana yaz,
Ya da içimdeki sevdayı alma benden…”
Erkek:
Sen,
Duamın en gizli yerindesin.
Kalbimin tam kıblesinde…
Ve ben,
Her gün senin için
Yeni bir sabır giyiyorum üstüme,
Yeni bir secdeyle başlıyorum hayata.
İkisi birlikte:
Aşk…
Sadece kavuşmak değil,
Aynı acıya sabretmekmiş.
Aynı gecede yıldızlara bakıp,
Aynı Yaradan’a aynı kelimelerle
Aynı kalpten dua edebilmekmiş...
İkisi birlikte
Ve bil ki…
Biz, kavuşamayanlardan değiliz,
Dualarında buluşanlardanız.
Sen gözyaşınla sevdin,
Ben secdemle bekledim…
Ayrı düşsek de dudaklardan,
Biriz aynı kalpte, aynı kaderde.
Çünkü aşk…
Bir ömrü susarak sevebilmek,
Ve bir tek Rabb’e sığınarak vazgeçmemektir.
Kadın:
Ben seni,
Kırılmadan, kızmadan,
Bin yıl daha aynı yürekle beklerim…
Erkek:
Ve ben seni,
Hiç tutamasam da ellerinden,
İman gibi içimde taşırım.
İkisi birlikte:
Biz,
Adı konmamış bir sevdanın
En helâl duasıyız…
Ne dünyada tamam olduk,
Ne zamana sığdık…
Ama kalbimizde bir ömür boyu
“El-Vedûd” diye mühürlendi bu aşk.
Ve aşkımız…
Yıldızlar sönse de,
Kıyamete kadar secdeyle var olsun…
HALİL İBRAHİM AKGÜN
7 temmuz 2025
05:25
Kayıt Tarihi : 27.7.2025 22:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Düet Şiir
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!