Sen yazdın, içini döktün, cümlelerinle aklandığını düşündün belki. Ama benim içimde yangın dinmedi. Her bir satırında kendi doğrularını savundun, benim yaşadıklarımı yok sayarcasına… Ben hep sustum. Çünkü bazen kelimeler boğazımda düğümlendi, bazen de içimde koptu fırtınalar ama kimse duymadı.
Senin için küçük olan detaylar, benim için koca bir yıkımdı. Senin "yanlış anladın" dediğin şeyler benim uykusuz gecelerimdi. Senin “yemin ederim” dediğin cümlelerin, benim gözyaşlarımın üzerine düşen son damlaydı. Randevun vardı, o yüzden gitmişsin diyorsun ya ama o aradı seni duydum sende aşağıdayım geliyorum dedin koşarcasına uzaklaştın… Ben senin sadece o gün değil, her fırsatta gidişini yaşadım. Yanımda olduğunda bile hep bir eksiklik vardı çünkü yüreğin bir başka yerdeydi.
Senin “inanmıyorsun” dediğin yerde ben zaten çoktan güvenimi yitirmiştim. Beni hep anlatmaya çalıştığın o ‘yanlış’ biri gibi gördün. Oysa ben seni Allah’a dua eden, adını her nefeste içimde taşıyan biriydim. Sen beni affetmemen için hiçbir şey yapmadım ama affetmen için de yalvarmadım. Çünkü ben sevdamda dik durdum. Eğilmedim, kötülemedim. Beddua etmedim. Hakkını Allah’a bıraktım ama yüreğimi sana.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!