Kadir Mevla’m gene, aynı kaderi,
Aynı kalem ile, yazdı be hafız.
Sözünden durmadın, bir adım geri,
Halbuki mevsimler, yazdı be hafız.
Ne diyeceğim bak, geri yaslan da,
Kurt oldu hepsi de, çakal aslanda,
Kurduğum bir hayal, vardı aslında,
Hakikat ortadan, tozdu be hafız.
Ana dili gibi, yalan atmayı,
Aman bir severdi, çaka satmayı,
Bilirsin Günnaz‘ın, kara Fatma’yı,
O zamanlar daha, kızdı be hafız,
Maşallah dönmüşsün, sırtını köye,
Hevesinde yokmuş, beni görmeye,
Kimseye gelmiyor, akıl vermeye,
İnan eğer imam, kızdı be hafız.
Uykular perişan, yarımdır düşüm,
Yıllar boyu kendi, kendim üzmüşüm,
Görmelisin eğer, bir mal düzmüşüm,
Ak davar kökünden, gezdi be hafız.
Beşe alıp üçe, satıyor Münür,
Köşeyi dönünce, dükkan görünür,
Siyasete girdi, dayımın dünür,
Kör osman kendini, bozdu be hafız.
Fayda yok asmadan, bu yıl üzümden,
Her şeyi söylerim, kısmam sözümden,
Kabahat sendeydi ,senin yüzünden,
Nifak aramıza,sızdı be hafız.
Kelbeş in Hüseyin, damı ev etti,
Bir istinat ördü, görme çin setti,
Halbuki sevdama, cevap evetti,
Aşk ikimizi de, üzdü be hafız.
Başka çare yoktu, köyden kopmaktan,
Doğru korktum kötü, yola sapmaktan,
Vallahi usandım ,yemek yapmaktan,
Yanıma bir hatun, farzdı be hafız,
Kel Ahmet vardı ya, bilirsin onu,
Adamın hiç iyi, gelmedi sonu,
İşe koymak için, deli oğlunu,
Anası çok kapı, gezdi be hafız.
Kahıroğlu minnet, burda dolsa da,
Bilirim kırgınsın, gönül alsa da,
Her ne kadar başı, rica olsa da,
Mektubumun sonu, arzdı ve hafız.
Kayıt Tarihi : 20.6.2025 10:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!