Dosta mektuplar. Şiiri - Ferda Akgül

Nemli akşamlarda düş, duştan kurulur,
Hastalık evrenselse, insan düşten de vurulur.

Ne zaman sana gelmek istesem,
Dünya Sağlık organize terör örgütü gibiydi aramızda,
Ve lügatte olmayan bir pandemi asılıydı soframızda..

Sözde ‘’dini temsilciler meclisinin’’ kurumsal dualarıyla sığındığımız Tanrı,
Bizi duymasa da..
Biz hep ağlak seslerle yakardık O’na,
Vicdansız, ahlaksız, ahlakımızı allayıp pullamak adına..
Çünkü; kılıf lazımdı,
Ve vicdan sızım sızımdı.
Omurgasız yaşamak için mutlak gereklilikti.
And olsun ki, vicdani mastrbasyon lazımdı..

Ankara’dan öğrenmiştik yönerge ile bıyıkları.
Minareyi çalıp, kılıfa süslü bir bismillahı,
Ve yâAllahı!

Sonra gördük ki, kutsallarımız meydanlarda:
Sallanır, dillenirmiş,
Lâ havle çekense:

La havle çektiği yerden fişlenirmiş.

Dinin ibadethanede, adaletin adliyede olmadığını bilenler:

Bu acınası duruma hadi çekse de,
Hep yalnız mücadele edermiş.

Sevgili:
İşi put yapıp, ona övünmek ve tapınmak olanların anlayamadığı aşktan geliyorum.
Yaşamak uğruna feda ettiklerimdir şiirlerim,
….ve onbeş asırlık uykudan uyansın insanlık diyedir, şairliğim..
Veba değil, vebaldir.!
Eda değil, bedeldir..

Sevgili:
Sen doğruyu söylesende hayatın gerçeği olmuyor...
Zaten hayatın gerçeği de çoğu zaman, doğru olmuyor..

Maddenin üç manaya satıldığı günden selam ederim.
Ve biz:
Evrende şeytanla Tanrı savaşının son aşamasındayız.
Yemin ederim!

Yani büyük tufana beş kala...
Bahaneye, şer’i hileye ve bunlara sığınanlara and olsun ki:
Giremez kimse o cennete şeytan savaşı kazanırsa..

Kalemin yazmaya utandığına and olsun ki, Tanrı savaşı kazanırsa.
İlahi aklı ile savaşı kazanır ki, bu durumda merhamet Tanrının gücüdür.
Ve cennette ancak deliler baş ucudur.

Eğer akıl sahibi isen,
Deli değilsen,
Veya kirli sudan birinin dölü değilsen,
Ya da ahlaksız ve Allahsız biri değilsen, savaşa taraf ol...
Mücadele edelim.

Ete kemiğe bürün.
Yunus diye görün!
Sevelim...
Sevilelim.

İhsanın karşılığı ihsandır sevgili,
Hadi alem seyran etsin.

Sevgili:
Bedeni parçalanan kızın etek boyundan,
Namusu iğfal edilen zavallının, kendilerine uymayan huyundan.
O ki, dincinin ve dinsizin zevk suyundan,
Kurtulup,
Sıyrılıp,
Ya Allah deyi, haykırıp,
Çıkmazsan cenge:
Alçakca fah_şe gibi satıldın,
Boğazında ipinle,
Bir pazarda,
Bir frenge...

Veba değil, vebaldir.!
Eda değil, bedeldir.!