Dostun cemâli sineme nakış,
Gönül hasretiyle yanar dururum.
Aşkın deryasında bir garip balık,
Sahile hasretle kanar dururum.
Gözlerim yollarda, kulağım seste,
Dostun nefesiyle bulurum deste.
Aşkın ateşiyle yandım ben işte,
Dostun hasretiyle döner dururum.
Hacı Bektaş Veli, gönül sultanı,
Aşkınla coşarım, diner figanı.
Yürekte açtı hasretin hanı,
Dostun hasretiyle dolar dururum.
Dostun sözleri, gönlüme şifa,
Aşkınla eririm, oldum bir sefa.
Hasretinle yandım, çektim çok cefa,
Dostun hasretiyle ağlar dururum.
Dostun cemâli, gönlümün nuru,
Aşkınla yanarım, buldum huzuru.
Hasretinle geçiyor, ömrümün yarı,
Dostun hasretiyle yazar dururum.
Kemter Abdal'ım, düşmüşüm dara,
Dermanım sensin, gel yetiş yâra.
Aşkınla yanarken, oldum avare,
Dostun hasretiyle solar dururum.
Kemter Abdal
Kayıt Tarihi : 21.4.2025 17:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir, derinden hissedilen bir dost hasretini ve bu hasretin yarattığı yoğun duygusal durumu lirik bir dille ifade ediyor. Şair, dostunun güzelliğinin (cemâli) sinirine nakşedildiğini, gönlünün bu hasretle sürekli yandığını belirtiyor. Kendisini aşkın deryasında sahile hasret bir garip balığa benzetmesi, dostuna duyduğu özlemin ne kadar derin ve çaresiz olduğunu çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Gözlerinin yollarda, kulağının seste olması, dostundan gelecek bir işarete duyduğu umudu ve beklentiyi gösteriyor. Dostunun nefesinin kendisine destek olduğunu hissetmesi, aralarındaki manevi bağın gücünü vurguluyor. Aşkın ateşiyle yandığını ifade eden şair, bu yanışın sebebinin dost hasreti olduğunu ve bu hasretle sürekli döndüğünü dile getiriyor. Hacı Bektaş Veli'ye seslenerek onu gönül sultanı olarak nitelendirmesi, bu hasretin sadece dünyevi bir dostluğa değil, aynı zamanda manevi bir rehbere duyulan özleme de işaret edebileceğini düşündürüyor. Aşkıyla coştuğunu ve feryadının dindiğini söylemesi, Hacı Bektaş Veli'nin manevi varlığının şair için bir teselli kaynağı olduğunu gösteriyor. Ancak yüreğinde açan hasret hanesi hala doludur. Dostunun sözlerinin gönlüne şifa olduğunu, aşkıyla eriyip bir huzura kavuştuğunu belirtse de, hasretiyle yandığını ve çok cefa çektiğini ifade ederek, özlemin acısının dinmediğini vurguluyor. Dostunun güzelliğini gönlünün nuru olarak görmesi ve aşkıyla yanarken huzur bulması, aralarındaki bağın ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Ancak ömrünün yarısının bu hasretle geçtiğini söylemesi, ayrılığın uzun süresini ve yarattığı yıpratıcı etkiyi ortaya koyuyor. Son dörtlükte Kemter Abdal, dara düştüğünü ve dermanının dostu olduğunu söyleyerek ona yalvarıyor. Aşkıyla yanarken avare olduğunu ve dost hasretiyle solduğunu dile getirmesi, çaresizliğini ve özlemin onu nasıl tükettiğini hüzünlü bir şekilde ifade ediyor. Şiir, derin bir sevgi ve bağlılıkla birlikte hissedilen yoğun hasreti ve bu hasretin yarattığı duygusal çalkantıları içten bir dille anlatıyor.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!