Kurmuştuk çadırları,Karagöl kenarına
İçmek için suyunu, varmıştık pınarına
Yıllardan ikibinüç, Ağustos’un beşiydi
Kayalardan doğan ay, sanki güneş eşiydi
Metrelerce yukarda, duruyorduk denizden
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,