kırkımda okudum kendi hayat öykümü
ve kırkımda umut saldım geleceğe...
eledim, kırka kadar inandıklarımı;
aldanışlarım döküldü,
kalburüstünde tek başıma kalakaldım...
kim demiş kırkından sonra saz çalınmaz diye,
en güzel bestelerimi kırkında yazdım,
kırkında hem çoktum hem de çok azdım...
ben, kırkında yaşlandım,kırka beş kala öldüm
ve kırkında doğdum yeniden,ama bu sefer, ölmeyeyazdım;
doğarken dünyaya çivi çaktım,
ab-ı hayat ırmağında kırklandım...
kırkında işledim günâhları, korkulara rest çektim
ve kırkında en büyük sevaplara imza attım,
kavak yelleri esti başımda kırkında,
kırkında sevdim ve sevildim, aşka bulandım...
özlem vurdu, dağladı yüreğimi,
anneme aşık oldum ve babama vuruldum
ve serpildim salkım söğütlerle,
yanaklarım al al oldu, saçlarım dal dal...
hiç mazeret üretmedim kırkımda;
ya istemiyorum dedim ya da istiyorum...
kırkımda rezil oldum ya da vezir oldum,
fakirlik dizboyu ve zenginlik alabildiğine...
sarhoş oldum kırkında, sürünürce
ve en ayık halim, yine kırkında,
kırkında bezdim hayattan
ve kırkında sarıldım bırakmamacasına...
Kayıt Tarihi : 16.10.2009 18:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

(Bu şiiri okuyunca,
bende merak saldım valla 40'a.
Hem de 2 yıl varken daha...)
.
Akıcı 1 anlatım diliniz var...
Güzeldi...
.
Vesselam
.
TÜM YORUMLAR (4)