O yıllar memleketin bacalarında kar ısınmaya çalışıyordu damla damla.
Her taraf bembeyazlara bürünmüş,
çocuklar çocukluktan kazandıkları haklarla kar topu oynuyorlardı.
Annelerinin üstünü batırma laflarını evde unutarak,
böyle bir şehrin kıyılarında çocukça yaşamaktır sevmek..
sonra ölüm ve yaşamak düşüyor aklıma
ölüm ve yaşamak birbirilerine sadık dostlar gibi;
ama bazen ölümün yaşamı üzdüğü bir dostluk
çocukluğumla aramda bir ölüm korkusu yatardı hep
Uzunca bir yolda dolaşıyordum bilinmezlik belki.
arkamda kardeşim, beni anlamaya çalışan ama bir türlü çözemeyen
Yaşadıklarımı anlatıyorum dağa taşa ve ovalara, birlikte ağlıyorlar
Şehrin ıssız ve kederli kaldırımlarında yürürken,
gözlerim bir bakışta ıslanmıştı o gün.
Aslında belki de bir yasak çiğneniyordu
ve rüzgarın uğultusunda bir aşk sezgisi belirmişti adımlarımda
Memleketin kederli kaldırım taşlarında bir sevda kokusu yayılmıştı.
Gündüzler bir başka doğardı sevince ve umuda..
Doğduğum topraklarda sevda bir başka kokardı
sevda yüklü bağlamanın telleri bir başka akardı yüreğime
Dicle bir başka coşardı yatağında
belki göle bakan bol camlı bahçesinde havuzu olan bir evimiz yoktu;
ama bunları geride bırakan yürek dolu sıcak bir muhabbetimiz vardı
güneş sevdayla doğardı gökyüzü en mavi elbiselerini giyerdi
tüm doğa orada mutluluk halayına durardı aşklar zılgıt çekerdi sevince
ah o günler diyen dilimde özlem sayıklıyor, hasret sayıklıyor
ve bitmek bilmeyen Dönüş sayıklıyor..
Kayıt Tarihi : 1.3.2012 19:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

belki göle bakan bol camlı bahçesinde havuzu olan bir evimiz yoktu;
ama bunları geride bırakan yürek dolu sıcak bir muhabbetimiz vardı
o topraklar kadim kokusunu taşır uygarlıkların ve gün görmemiş çocuklar büyütür esmer koynunda...
amed, yurdum benim...
TÜM YORUMLAR (1)