Şehirde yaşayanların
Hep şanslı olduğunu zanneder
Köylerde
Kasabalarda yaşayanlar
Aslında kendilerinin ne kadar şanslı
Olduklarını…
Yemyeşil ovaları yanında
Tertemiz havası,
Buz gibi soğuk suları
Ve tam bir cennetin içinde yaşadıklarını
Hatırlamaların…
Şehirde bu imkânları
Bulamayacaklarını
Her şeyin Betondan yapıldığı
Nerede ise hiç yeşil olmayan çevrede
Hayat koşuşturmasına kaptırmış bir yığın
İnsandan başka bir şeyin olmadığını da
Bilmelerini…
Komşulukların
Çıkar ilişkisine dönüştüğü
Menfaatin maneviyattan
Çok üstün değer bulduğu
Kendi kabuğunun içinde
Yaşamaya mahkûm insanları
Sabah iş,
Akşam ev hayatından ibaret
Bir yaşam sürdüğünü…
Yazları dere kenarlarını dolduran
Çocukları
Yeşilliklere uzanmış
Uyku uyumaya çalışan
Şapkasını yüzüne indirmiş yaşlı amcaları,
Hayvanlarını otlatanları…
Tarlalarında
Ekinlerini biçen
Kadın, erkek emek harcayanları,
Öküzünü orağa koşan çiftçiyi
Bohçasından çıkardığı
Peynir ekmeğini
Yan tarladakilerle paylaşan canları…
Düğünlerinde
Kendi sesleri ile
Yöresel türkülere can veren gençleri,
Avuçlarını dökülen fıstıkların
Kabuklarını kırmaya çalışan
Ufacık çocukları…
Bütün bu güzellikleri,
Bu paylaşımcılığı
Sevgiyi saygıyı
Güzel komşuluklarınızı
Yitirmeyin…
Kent yaşantısına özenmeyin…
Gülfüz Sarıçam
9 Nisan 2008
Kayıt Tarihi : 10.4.2008 08:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!