Mağaranın köşesinde oturup,
duvara seni resmederken.
Çalıların arasından bir
Çıtırdı duymuştum sanki
sesin kadar zarif ve yumuşak bir çıtırdıydı.
Doğa ile özdeşleşmiş
aşk hikayemin olduğunu,
bana bir çıtırdı değil,
duygularım anımsatmıştı.
Anımsarken kalbimde bir hızlanma
oluşuverdi aniden,
O duyguları hissettiğimde de
öleceğimi zannetmekten başka çarem yoktu ki.
O duyguları hissettiğim bir yerde
yaşamam mümkün müydü ki. ?
Hayır! Değildi, asla da olamazdı zaten;
Duygularına yenik düşen biri doğada yaşayamıyorken
şehirde nasıl yaşasın ki?
Bir ağaca bile sevgisini veremiyorken
insana sevgisini nasıl versin ki?
Ağaçlar doğada nasıl yaprak dökümü
yaşıyorsa
benimde hayatımda bir döküm yaşanıyordu.
Bu döküm aşk değil ayrılığın dökümüydü.
Benden ayrılmanı hiç anlamamıştım ki zaten,
Öylece bana söylemeden ,
Benden ayrılıp,
beni sap gibi bırakıp gittin.
Sensizliğe alış diyerek
Beni severcesine bırakmam demiştin hatırlıyormusun?
o anı unutamamam aşka olan inancımı yeşertmişti.
Ta ki doğa ile bütünleşip
hayat zevkimi geri kazanana kadar,
Beni sevmediğini anlayıp,
terk edene kadar.
Sahi neden bağlanmıştım sana ben?
Sevgimi bile göremezken,
duygularımla oynamak
bez bebekle oynamak gibi miydi?
ardına bakmadan çekip gitmenin
adı Cesaretlik mi oldu şimdi?
Söylermisin bana?
bu , suç muydu yoksa acının canlandırdığı duygusal tahrik mi,
Kim bilir?
Artık doğanın içinde kaybolmak isteyen ben,
Bir ağacın dalı bile olamayacak kişiye nasıl tutulmuştum?
Neden yapmıştım ki bunu ben kendime?
Niye bir sevgi istemişti ki yüreğim,
Doğa nın yeşilliği'ne,
Gökyüzünün maviliği'ne,
hayran kalmışken.
Gelip de hayatımın
içine edip kaçan bir şahısı
sevebilir miydim ki?
Artık nefesimin tükendiği son anlarda
Toprağın kokusu kadar hafif,
Bir rüyanın son sözleri gibiydim.
Kendimi doğanın derinliklerine
bırakıvermenin mutluluğunu
hiçbir şeye değişmemem;
En sonunda hayatımın en mutlu insanı
olduğum hissiyatını verebilmişti.
Yavaş yavaş boşluğa doğru
sürükleniyordum.
Sessizce kuşların seslerini ve kelebeklerin
kanat çırpmalarını dinlerken ,
Ruhumun derinliklerinde,
Kaybolan bir ışık gibi eriyordum.
Sonunda gün sonu ile baş başa kalmak
hayatımın anlayamadığım
kısımlardan biriydi
Ve gün geldi
doğa ve sessizliklerle dolu olan ruhum
huzura erişmeyi başardı
Yeniden başka bir bedende yeşilliğin ve maviliğinle görüşmek üzere; Elveda!
Ömer Faruk KaplanKayıt Tarihi : 14.10.2025 19:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Deprefosyonel
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!