Din, insan hayatının en temel yönlerinden biri olup insanların yaşamlarına yön veren, ahlaki ilkeleri belirleyen, toplumsal dayanışmayı ve bireysel sorumluluğu güçlendiren manevi bir temeldir. Bu yönüyle din sadece bir inanç sistemi değil aynı zamanda hayatın her alanını kuşatan bir rehberdir. Ancak günümüzde dini bilgilerin ve kitapların ticari bir meta haline gelmesi bu kutsal değerlerin anlamını zedeleyen bir durum hâline gelmiştir. Özellikle İslam dini açısından bu mesele ciddi bir ahlaki ve itikadi problem teşkil etmektedir. İslam’a göre, dini öğretilerin satılması, ticaret haline getirilmesi, Allah’ın emirlerine ve ahlaki değerlerine uygun değildir. Kur'an, İncil ve Tevrat gibi kutsal kitaplar, insanlara doğru yolu gösteren ilahi kaynaklardır. Bu kitaplar, insanların dünya ve ahiret hayatlarını düzenleyen, onları doğruya ileten, erdemli bir yaşam sürmelerini sağlayan kutsal kitaplardır. İslam’da, dini öğretilerin ticaret aracı olarak kullanılması, dinin manevi değerleriyle çelişen bir durumdur. Allah, din kitaplarının insanlar arasında doğru şekilde paylaşılmasını istemiştir. Bakara suresi 79. ayet, dini kitapların satılması ve ticaret konusu hakkında çok açık bir uyarı yapmaktadır. Bu ayette şöyle denir: >"Yazıklar olsun o kimselere ki kitabı kendi elleriyle yazıyorlar, sonra onu azıcık paraya satmak için ‘bu Allah katındandır’ diyorlar. Yazıklar olsun ellerinin yazdığından dolayı yazıklar olsun onların kazandığından dolayı." Bu ayet, dini bilgilerin, özellikle de Allah’ın öğretilerinin paraya dönüştürülmesinin ne kadar yanlış bir tutum olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Dini kitapların satılması, manevi değerlerin ticaret haline getirilmesi demektir ki bu, İslam inancına göre kesinlikle doğru değildir. Allah’ın sözleri, insanların kalbinde manevi bir değer taşır, bu yüzden bunları maddi kazanca dönüştürmek, dinin kutsallığına zarar verir. Allah’ın sözleri üzerinden maddi kazanç elde etmek büyük bir sapkınlıktır. Kur’an dinin bir ticaret değil bir teslimiyet ve paylaşım yolu olduğunu bildirir. İslam’da insanın canı ve malı bile Allah’a adanmışken O’nun sözlerini maddi kazançla satmak nasıl meşru olabilir? Tevbe suresi 111. ayette, Allah müminlerden canlarını ve mallarını, cennet karşılığında satın aldığını bildirir. "Şüphesiz Allah müminlerden canlarını ve mallarını cennet onların olmak üzere satın almıştır. Allah yolunda öldürürler ve öldürülürler. Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da üstlendiği gerçek bir sözdür. Ve kim sözünde Allah'tan daha eksiksizdir? O halde O’nunla yaptığınız alışverişinizle müjdelenin. Ve işte o büyük başarıdır." Bu ayet, müminlerin Allah’a olan bağlılıkları ve bu bağlılığın karşılığında Allah’ın onlara cenneti vaadettiği gerçeğini ortaya koyar. Allah’ın verdiği bu söz, kutsal kitaplarda yer almakta olup, bu ilahi sözlerin herhangi bir şekilde ticari bir kazanç aracı haline getirilmesi, manevi değerlerin kirletilmesi anlamına gelir. Kitaplar, dinin öğretilerini içeren birer araçtır ve Allah’ın verdiklerine karşı saygı ve sevgi, onları ticaret yaparak satmakla sınırlı olmamalıdır. Gerçek ticaret Allah ile yapılan bir ahit üzerine kuruludur. Cennet karşılığında canı ve malı feda etmektir bu ticaret. İlahi kelamlar ise bu uğurda insanlara yol göstermek içindir satışa sunulacak metalar değil. Dini kitapların ticari metaya dönüştürülmesi sadece teolojik açıdan değil toplumsal açıdan da sakıncalar doğurur. Herkesin dini bilgiye ulaşma hakkı vardır. Ancak kitapların fiyatlandırılması özellikle ekonomik zorluklar yaşayan bireyleri bu bilgilerden mahrum bırakabilir. Dinin en temel amacı ise tüm insanlara ulaşmak ve onların kurtuluşuna vesile olmaktır. Eğer dini kitaplar sadece parası olanlar tarafından temin edilebilirse, bu durum toplumda dini bilgiye erişimi zorlaştırır ve manevi değerlerin halk arasında yayılmasını engeller. İslam’da bilginin yayılması bir ibadet olarak görülür. Dini metinlerin yayılmasını ticari kaygılardan arındırmak ve manevi kazanca dönüştürmek mümkündür. Bu noktada aşağıdaki yöntemler uygulanabilir:
1. Kendi imkanlarıyla basıp dağıtma: Bir kişi bir işte çalışarak aldığı maaşla her ay 1-2 adet dini kitabı dijital baskı merkezlerinde bastırabilir ve ücretsiz dağıtabilir. Bu bir yılda onlarca kişiye ulaşmak demektir. Aynı kitabı değerli bulanlar da aynı yöntemi benimseyebilir.
2. Hayır kurumlarıyla iş birliği: Vakıf, dernek ve cami çevreleriyle iş birliği yapılarak kitapların masrafları karşılanabilir. Böylece dini yayma görevi toplumun ortak bir hizmetine dönüşür.
3. Dijital paylaşım: PDF, e-kitap veya sesli kitap şeklinde internette ücretsiz olarak yayınlamak maliyetsiz ve etkili bir yöntemdir. Basılı kitap isteyenlere telif izni verilip diledikleri yerde bastırmalarına olanak tanınabilir.
4. Kitlesel fonlama: Fonbulucu, Fongogo gibi platformlar aracılığıyla “Bu kitabı ücretsiz dağıtmak istiyorum” diyerek kampanya başlatılabilir. Bu aynı zamanda kitaba destek olmak isteyenlere de fırsat sunar.
5. Hayır zinciri kurmak: “Bu kitap ücretsiz ama senden tek isteğim ya bir başkasına ver ya da baskı için bir katkıda bulun” denilebilir. Bu yöntemle kitap hem yayılır hem de bir iyilik ağı oluşturulmuş olur.
6. Takas usulü yaymak: “Bu kitabı istiyorsan bir kişiye dijital kopyasını gönder” gibi şartlarla takas sistemleri kurulabilir. Bu hem görünürde ücretsizdir hem de manevi değeriyle yayılım sağlar.
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta