Sözler çürürken dilimde,
sessizliğin yankısını ezberledim.
Ne bir “merhaba” kaldı adında,
ne de vedaya benzeyen bakışların.
Fotoğraflar sarardı,
renkleri silindi gözlerinden.
Ay geceyi yangınla mühürlerken,
sen başka bir suskunluğun eşiğindeydin.
Her köşe başı bir anı,
her anı bir çocukluk kokusu.
Yağmurdan arta kalan,
çaresiz bir yürüyüştüm kaldırımlarında.
Masalların yerini hikâyeler aldı,
ama sen hep bir paragraf öncesindeydin.
Kırık saatler gibi geç kaldın bana,
başını çeviren rüzgârlar misali.
Artık ne sen varsın bu hikâyede,
ne de sana benzettiğim satırlar.
“Kırıldım” demem —
bilirim:
susarak da anlatılır terk edilişler.
Kayıt Tarihi : 29.7.2025 12:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!