Dilsiz Çocuk, Dilsiz Yalnızlık

Ulvi Koçu
183

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Dilsiz Çocuk, Dilsiz Yalnızlık

önce çocuktum
bir köy sabahında
önce yalnız ve mağrur
babam,
haritalarda dahi
bulamadığım ülkelere
çalışmaya giderdi
mektuplarına
iliştirdiği resimleriyle
tanırdım O’nu
birde yolladığı
oyuncaklarla
tanışmak mühim
değildi
varlığına dair
hikayeler yeterliydi
ara ara gelirdide
garipserdim anamın
koynuna girdiğinde
önce ağlardım, sonra
‘baban’ derlerdi,
susardım
içten içe sevinir,
don kişot’a yardıma
koşardım
sonra giderdi babam,
yitip giderdim bende
bir köy sabahında…

önce çocuktum;
annemin kucağında
düşlere daldığım
önce çelimsiz,
sıska ve cılız bir şarkı
ne bir oyuncağımı
sakladım hayattan
ne de düşlerimi
sırayla ödünç verdim
hepsini
sırayla dağıttım
çocuklara
masallar söyledim,
ninniler dinledim
fakat geri gelmedi
hiçbir oyuncağım
geri dönmedi hiçbir
düşüm
ağladım, günlerce
ağladım,
anamın avuntularıyla,
dipsiz kuyulara
saklandım…

önce çocuktum bir
köy sabahında
kahvaltı ertesinde
yumurta kokan
ağzımla söylediğim
tek şiir annemeydi
nerden baksan
karmaşıktı
sözcüklerim
hiçbir dil kurumuna
ait değildi
bir annem anlardı
sanki
birde başımızdan
eksik olmayan garip
serçe kuşu
koşsam, uçsam,
yakalasam gökteki
tüm kuşları
tüm kuşlara anlatsam
çocuk düşlerimi
tüm kuşlar anlatsa
düşlerini
olmadı,
hiçbir kuş gelmedi
yanıma
ağlarken de gelmedi,
susarken de gelmedi
küstüm, dünyanın
tüm kuşlarına
kendi çocuk
şarkılarıma sığındım
ve hep ağladım,
gecelerce ağladım
günlerce ağladım…

önce çocuktum bir
köy sabahında
ağlamalarımı hiç
söylemedim anneme
uzaktaki babama da,
gelmek bilmeyen
kuşlara da,
hiç kimse bilmedi,
hiç kimse duymadı
köy sabahlarında,
nehirlerin akışında
kaybolup gitti
gözyaşlarım…

büyüdüm…

Ulvi Koçu
Kayıt Tarihi : 13.12.2013 19:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


29.05.2012 Sarıkamış

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ulvi Koçu