SAHİ NEREDEYDİNİZ?
Ah, o ayrılığın sessizliği, yok mu o sessizlik.
Kalbe ağır bir yumruk vuran, o deli sessizlik.
Sanki yıllar geçmiş,
Sen annem, sen babam, ceketinizi sırtınıza vurup,
SARIKAMIŞ BEN SENİ
HİÇ SEVMİYORDUM Kİ SEN DE
Sarıkamış, ben seni hiç sevmiyordum ki sen de!
Şimdi bunu söylerken, kar olup yağıyor, ayaz olup vuruyorum kendi gönlüme.
Sarıkamış ben hep senle, savaştaydım sende,
Gün olacak ben çekip gidecektim senden.
Geçti yine bir gün.
İçinde neler vardı,
Bir önceki günden farklı?
Bir önceki önceki günden farkı,
Bir daha kaybı!
Yine ömürden bir gün,
HER İNSAN DELİDİR BAZEN
Bazen insan delirir ya, deli olur bazen, işte öyle bir gün,
Bir delinin direksiyonu patlamış, akıllıya çarpmış gibi.
Akıllı ben miyim?
Yok ya, bugün ben hiç akıllı değilim!
BİLİRMİSİN?
Sen bilir misin, var oluşun yok oluşunu?
Sen görmedin ki açıp ta solan çiçeği!
Sen bilir misin sonsuz gurbetin hasretini?
Bilir misin umutsuz türkülerin beklentilerini?
Sen hiç içinin yandığını hissettin mi?
BE SEVGİLİ
Tarafımdan zalim diyorlar!
Ağlamayan gözlerimin ağladığı,
Gezilmemiş yerlerin gezildiği,
Çalmayan kemanın hüzünlü çaldığı,
Hüzünlü kemanı uzaktan dinlemeyi,
Eski bir kütüphane odası şu köhne gönlüm,
Her tarafı tozlanmış kırık raflarda.
Okunmamış kitaplar yıkık dökük,
Milyonlarca mısralar okunmadan ölmüş.
Dokunduğum kitaplarda tozdan parmak izlerim,
Gönlümün nemini kurutuyor.
Sarıkamış
Gün doğar,
sensiz doğarım sabaha Sarıkamış.
Sensizliğin sessizliği çöker,
gönlümün sessiz caddelerine.
Koca şehrin gürültüsünde,
SADECE KRAL DEĞİL BÜTÜN HALK ÇIPLAK (4)
ARKADAŞ
Sabahın o tatlı uykusunda,
Zıvanadan çıkartır, telefon aramaları!
“Arkadaşım hadi uyan da, kahvaltıya gel! ”
Bir çocuk gibi yalvarırım,
KEŞKELERİM
Hasrete ağlamak istedim gözlerine bakıp,
Oysa yüreğim kelepçelerde.
Yordu beni hasretlerin elleri.
Hasretleri yürekten çekmeyi bilmişimde,
Hasretlere özlem gidermekten hep çekinmişim.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!