Öyle kuvvetli öyle güçlü olsun ki
Sensizliği biran evvel götürsün bu rüzgâr
Yoksa yaşamak mı,
Kalp atışlarımı dinlemek
Gülmek mi,
İnan bunların hiçbirini yaşayamam
Dünya mı boşlukta
Yoksa bedenim mi?
Güneş mi en tepede
Ya da kalbi yanıp
Kül olan bizler mi?
Bir son var;
Seni sevdiğimi unuttum ben
Yağmur damlaları birbir akıp,
Gönlümü üşütürken...
Seni sevdiğimi unuttum ben
Hayat fırtınası birer birer yüzüme çarparken
Rüzgâr olup sensizliğe doğru eserken.
Kapanmayan bir yara olmaktan çıktın
Sözlerin,gözlerin ilgilendirmiyor.
Açmasını dilediğim solmuş bir yaprak gibiydin
Şimdi yalnızca savrulu yaprakların duruyor.
Yara olmaktan çıktın;
Ezberlediğim yolları geçtim
Çocukluğumdaki tekerlemeleri unuttum bile
Kalabalık yapan; lüzumsuz sözlerimi attım
Beni benliğimden ayıran yalancı günleri sattım.
Çünkü farklı yollar ezberleyebilirdim
Ne zaman gideceksin
Ne zaman içimi huzura erdireceksin
Yoksa gitmemeye yeminli misin?
Sen zaten benim değilsin
Ödül müydün Allahtan bana
Avuçlarıma kadar kan damlıyor
Göz Pınarlarım durmadan akıyor
Sensiz kokusunu aldığım şehir
Yalnızlığın bitmez senfonisi oluyor.
Durup da seyrederim siyahı
Çalıntı hayatlarla işim yok
Benim sevdam benim yalnızlığım
Benim masalım bana yeter
Neyi hakediyorsun,
Neyi kazanman,
Benden neyi alman gerekli
Şunca zamandan sonra 'sen'bana gelmeliydin
Ya da ben takvimleri çöpe,
Hataları hata köprüsüne atıp,
Koşu ayakkabılarımı giyip,
Koşarcasına sana ulaşmalıydım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!