Dik bir yokuşun iki ayrı ucu,
Gökyüzü altında iki yabancı.
Gözlerin bir deniz, bende damla su,
Aynı rüzgâr eser, neye yarar ki?
Senin güneşin parlak, benimki loş,
Düşlerimizde bile farklı bir telaş.
Senin sevdan dopdolu, benimki boş,
İki ayrı yolda yürürüz, ağır ağır, yavaş yavaş.
Benim lisanım sessiz, seninki çığlık,
Aynı şarkı bile farklı notada.
Beni saran gölgeler, seni aydınlık,
Ne acı, bunu duymak, en son noktada.
Ellerimiz uzanır, ama değmez ki,
Sen sensin işte, ben de benim, sen farklı.
Bu mesafe kader mi, yoksa bir iz mi?
Kapanmaz aramızda açılan bu yara, ne acı...
Her yanım buz keserken, sen yazda kalansın,
Ben geçmişin tortusu, sen taze bir nefes.
Aynı masalda bile inadına zıt olansın,
Yan yana dururken bile duyulmaz ses.
Senin yolun pürüzsüz, benimki dikenli,
Aynı göğün altında, farklı iklimleriz.
Kader bizi çizmiş mi, böyle denklemli?
Ne yapsak boşuna, sonunu bilemeyiz.
Ben hayal kursam, istemezsin sen içinde yoksun,
Sen beyaz ben siyah, hayallerimiz bile ayrı renklerde.
Oysa kalbim der ki, "Bırak, ona koşsun,"
Ama ayaklarım takılır farklı yerlerde.
Sen bir ırmak gibi coşkun ve berrak,
Bense çölün ortasında kurumuş toprak.
Bu sözler, bu acı, bu gözyaşı artık bize miras,
Sen sensin, ben benim, ne acı, kalbi yıpratmak...
Biliyorum, bakışın hep benden uzağa,
Benim adım bile bazen yabancı sana.
Koparılan bir dalız, düştük tuzağa,
Senin gölgende büyüyemem ki daha.
Aynı denize dökülmek isterken bile,
Akar bizim akıntımız farklı yönlere.
Sessiz bir sevda bu, ne bir kelime ne bir çile,
Bu farklılık bizi, yakar işte böyle aynı ateşte.
Senin yıldızın parlak, benimki sönük,
İmkansız bir şey sanki, bir arada olmak,
Gönül denen şey zaten baştan beri parça bölük,
Ne acı, senden hak etmediğim bu lafları duymak.
Sen sensin, bu doğru; ben de benim, kabul,
Ama bu gerçeğin ağırlığı çok büyük.
Son nefeste bile bu fark yine duyulur,
Ne acı... artık sen ve ben, omuzlarda yük.
Değdi mi üzdüğüne, oysa her şey bir andı,
Her kelimen bir yara, her gülüşün imkânsız.
O küçücük mutluluk bile nasıl yıkıldı,
Şimdi sen mutsuzsun, bense anlamsız.
Hem suçlusun sevgili, hem de bir parça haklı,
Zira sen gurbet oldun, ben ise yitik kendi evimde
Yüreğim bin parçadır, her köşesi kan akıtmaklı,
Senlik benlik dersini bize hayat erken öğretti.
Bu akan gözyaşları, ne fayda, ne de çare,
Her damlada boğulur, söylenmiş o sözler.
Senin yolun aydınlık, benimki hep yara bere,
Bu yangını söndürmez, ne yağmur ne de güzler.
Artık susarız belki, bilmem ki konuşacak ne kaldı,
Farklı sonlar yazar, aynı olsada hikâyenin adı.
Duyduğum ne varsa, gönlümde iz kaldı,
İki ayrı yoldayız, senlik benlik sevdanın en acı tadı.
Kayıt Tarihi : 17.12.2025 02:19:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!