Uçuyor kuşlar mahzun mahzun
Yine bulutlu ve hazin gökyüzüm
Sarmış dört bir yanı hüzün
Çünkü bugün, senin doğum günün
Çalsın davullar sazlar, uzun uzun
Bir yıldız seç göklerden,
Şöyle uzak kalmış gözlerden.
Ne kadar parlak ve güzel değil mi?
Ondan daha kıymetlisi bulunabilir mi?
Bir çiçek seç bahçelerden,
Üstümdeki eskimiş post;
Bir yıl daha eskimiş, üzgünüm.
Ama mesaj attı en sevdiğim dost,
İşte şimdi kutlu doğum günüm.
Adettendir, şiire karşılık şiirle olur.
Dünya çekti beni içine
Daldım gittim işine
Ne şiir kaldı kalemde
Ne de tatlı rüya gecemde
Namaz kılar dururum
Ben seni Elif gibi sevdim;
Dolambaçsız, öyle dümdüz.
Ben seni Elif gibi sevdim,
Şekilden ve şemalden uzak.
Tuzluk gördüm sofrada,
Küçümseyerek sordum bir anda.
Sen dostluğu bilir misin?
Her yemeğe girersin.
Silgi gördüm masada,
En yüksek çığlıklar en sessiz adamlardan çıkar her zaman
En dayanıklılar en çok ağlayanlardır aslında
Ve geceleri uyuyamayanlar ne sarhoşlar ne de aşıklardır
Rüyalarında ölmüş sevdiklerini görenlerdir gerçek uyuyamayanlar
En samimi mezar ziyareti arefe günü değil de geceleri olur
Çünkü gözyaşlarını saklayabilen tek şeydir karanlık
Elinde bir telefon, içindeyse oyun;
İsterseniz alın cennete koyun.
Kaldırmadı kafasını geçerken boğazdan;
Hayvan gibi yaşıyor, yeter ki geçsin iki lokma boğazından.
Sıkıldım artık hislerimi saklamaktan.
En sevdiğim şey görmektir kan.
Yok bende beni durduracak vicdan.
Zaten dört yanım olmuş şeytan.
Herkese karşı duyduğum o nefret,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!