bir anını düşünüp,
donmuş güneşte kurumuş bir anını, mesela;
yol dibinde birikmiş bir suya bakışını.
yoldan geçişini,
ki sen de diğerleri gibi geçersin sanırım,
mezarlıklarda dolanır
mösyö matmazel
tanıştırayım
ben bir müptezel
ve sevkiyatta
yaşamdan ölüme.
dört bir zamanda, usulca çekilir sislerin sislerin biliriz biz yalnız bir bakış olabilir her şeyi öteleyen; otobüslerde, şeylerde, her bir yerlerde.
anlayamazsın bensiz, çünkü ikimiz de aynı şeyleriz; senin benden ayrı olman yalnız bir düş, bir sabahı yok, akşamı yok, hep o aynı düş.
gelmiştir, bahar sabahlarına, billur bir çıtkuşu, hemen yanıbaşımızda, bir anlık gördüğümüz bir yeşil mart, derin heyecanlı bir kalp çarpması.
Çocuğum bir yaz sabahında
Dut ağacında oturmuşum
Seni sevdiğimi düşünüyorum
Bir takıntıysa bu öyle olsun,
Bahanem yok sarsın yaksın
Hayalimde bir odadan salona çıkarsın
Evdeyim ve sen varsın.
Gökyüzüne bakılmış, anlaşılmış haziran
sana bir şarkı yazdım,
iki çocuk yürüyordu öğleden önce,
- biliyorum ikimiz de ayrı evlerde
uyuyorduk o saatte-
biri çekip vurdu diğerini
Sana benzeyen biri var ancak senin gibi değil,
Bir yol bir yokuş bir kış bir susuş var
Senin biraz daha suratsız halin diyelim
Elinde telefon gözlerinde benzer bakış var
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!