Birine paramı veririm,
Ne oluyor aklım diye sorarım.
Birine malımı mülkümü veririm
Ne oluyor aklım diye sorarım.
Birine tenimi veririm,
Ne oluyor aklım diye sorarım.
Bacım olsaydın
Kızdığımda
Küllüğü kafasına atabileceğim.
Ablam olsaydın
Umutsuz aşka düştüğümde
Sırlarımı paylaşabileceğim.
Ulan lodos! 4
Şu güzel İstanbul’u
Ne hale getirdin be!
Bizim yolumuz
Buralardan geçmezdi.
Kendi halimizde
Yaşamak için bu günü
Yarınlar bensiz olsun
Kurtulmak için korkulardan
Yaşamım yarınsız olsun
Bütün yasalar yarınların
Yasalar sizin olsun
Bir zamanlar
Beyaz yalanlar söylerdin
İnanırdım safça.
İnanmış görünürdüm
İyi niyetle.
İnanmadığım zamanlarda
“Bin yıllık yolun bile
Bir ilk adımı vardır.”
Kimileri bin yıllık yolun
Sonunda ve mutlu…
Kimileri bin yıllık yolun
Sonunda ve
Çiçekler sunmuştum
Gönül bahçesinde büyütesin diye.
Köle vermiştim kendimi
Özgür bırakabilesin diye.
Bir taht kurmuştum yeşilliklerden
Tüm insanlara cenneti sunasın diye.
Ayağında topuklu iskarpin
Eteği mini mini kıpkırmızı
Çantasıyla aynı renk.
Açık göğsünde mor taşlı kolye
Salınır memeler arasında
Bembeyaz tenine inat.
Ey tanrı! 6
Hangi cennetin,
Çok uzaktan gelen ve de
Çok yıllık hasret sonrası
Yatakta buluşan sevgililerin
Duyduğu hazzı verebilir.
A zaman 49
Sivas’ın zemheri soğuğunda
Kapı koluna elim yapıştığında
Sen varsın diye
İçeri girdiğimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!