Her Eylül yağmurunda
Kan dolar çaresiz hüznüme
Oluk oluk dizilir kızıl yaşlarım
Süzülür pınarlarımdan yaslı ağıtlar
Atar beni hüznün uçurumundan
Acımadan, bıkmadan her Eylül’de.
Çok yıl aktı acılarımdan
Belimi kıran Eylül’den bu yana
Gücüm kuvvetim devrildi sırt üstü
İki büklüm yığıldı çıkmayan nefesim
Söküldü yerinden koca çınarlar
Teker teker kara toprağa gömüldü umutlarım.
Unutamıyorum, yanıyor ruhum
Parçalara ayrıldım Eylül esaretinde
Alevlerin hırsı yuttu benliğimi
Yarınsız hasretleri soludu gönlüm
Korkularımı karanlık akşamlara yazdım
Kelepçe vurdu sevda türkülerine dillerim
Yıkıldı burçlarım temelinden
Sıcak güzlerde buzlandı sabrım
Kilitlendim karmaşık labirentlerde
Mezar taşım oldu umutsuz yarınlar.
Toza dumana bulandı saf emellerim
Kim bilir hangi hazanın kanadından
Bilinmez baharlara savurdu rüzgarlar
Ses çıkmıyor pas tutmuş yüreğimden
Olmayan yeni bir sevdanın beklentisine.
Doğmayan güneşe küskün sabahın aczinden
Karanlıkta buhar oldu hayallerim
Tutulan soluğumun sessizliği her dem
Kapkara çöktü mevsimsiz yarınlarıma
Titrek esti derdinden zaman rüzgarı
Buğulu aynanın gizemli loşluğunda.
Dermanım kalmadı umarsız çöllerde
Ağlıyor perde perde yıkılan hayallerim
Ne gül yüzler soldu ıtırlı gecelerde
Sular çekildi filizlerin bağrından
Dallarımda kuruyan sızılarım
Ekşitti ağız ve yürek tadımı.
Buruk soluyorum zamanı
Bedbaht ve sıkkın geçmişimden
Yönünü bilmeyen ayazlı gecelerin
Sabaha ermeyen kara şafağından beri.
Ne yaşamaktan bir şey anladı ruhum
Ne de sevmekten zevk aldı gözlerim
Hayata küskün, buruk kalbim.
Yıldırımlar kuruttu andımı
Yanmadan küllendi figanım
Hayallerimi bezdirdi acılarım
Hep muzdarip ruhum Eylül kasırgasından
Düşmanım yıllardır ben bu derdimle
Hasretlikten çekilmiş can suyum
Kalmadı ki yaş gözümde, söndürsem
Serinlemeyen, prangalı yangın gülüşlerimi.
Gidenlerin yokluğuna mı ağlasam?
Kalanların kaderine mi?
Hangisine önce yansam, bilemiyorum?
Yansam adam akıllı da, harlansam
Yıllar mı az gelir teselliye?
Çıkmaz sokaklar mı varmaz menzile?
Yoksa haklı geleceğim mi sebep bunlara?
İçim yanıyor, dertliyim ben her Eylül’de…
(12.09.2006)
Burhanettin AkdağKayıt Tarihi : 12.9.2006 13:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Eylül, Hazan, hüzün, acı, hasret, yangın, yaprak dökümü, umutsuzluklar. İçim yanıyor, dertliyim ben her Eylül'de...

tebrikler Burhanettin Bey...güzel günlere...
TÜM YORUMLAR (24)