Zaman mıydı düşmanım yoksa zalim kader mi
Vicdanımı kemiren bu karanlık şey de ne
Elimdeki bir bıçak hiç yaşam vadeder mi
Kesebilmek maharet tutmasını bilene
Teslim ettim ruhumu bir süredir şeytana
O ne derse amenna hapis bir bedendeyim
Günahlarım yayıldı şu mübarek vatana
Başına ne geldiyse birincil nedendeyim
Kör bulutlar uçuyor gözlerimin önünde
Kirpiklerim alevli, bakışlarım kar beyaz
Ne bir ayrılık belli ne de vuslat dünümde
Zihnimdeki karanlık hiç vermiyor imtiyaz
Cerahat pompalıyor kalbim tüm vücuduma
Beynim komut vermiyor uzuvlarım çaresiz
Ellerim ayaklarım ve dahi mevcuduma
Kısıtlama getirdi yeni patron süresiz
Unutup gitti neşem beni geçtiğimiz yıl
Saygı vardı cebimde birazcık da nedamet
Eklediler ömrüme fazladan bir on bin yıl
Etsin diye durmadan şu ruhuma ihanet
Bünyemdeki kaosa midem de alkış tuttu
Hiç gelir mi strese el salladı bir ülser
Bununla yetinmeyip bir de gastrit kustu
Aynı hislerim gibi tam müzelik bir eser
Bu nasıl bir travma bu nasıl uyumsuzluk
Savaşıyor sürekli duygularım içimde
Yenilginin verdiği her acı doyumsuzluk
Eritiyor beynimi kahredici biçimde
Ahımdır zannederdim en belalı düşmanım
Benden kaçana kadar uyku denen zaruret
Bu karanlık maziden son kalan danışmanım
Birkaç antidepresan, bir de masum bir suret
Işıltılı günlerden karanlık yarınlara
Taşır beni keyifle bir banliyö metrosu
Sığdıramaz kimseyi böylesi zamanlara
Perdesi kapanmayan sonsuzluk tiyatrosu
Bir kahır askeriyim yenik düştüm kendime
Emir versen yeniden kalkarım ben süveyda
Sonra bir çığlık düştü bir yakarış bendime
Bileklerim kanıyor aç gözünü rüveyda.
2023
Ömer Çavuşoğlu 2Kayıt Tarihi : 10.9.2025 08:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!