Denize bıraktım kendimi
Bir yanı su alan tekne gibi
Üstüm başım köpük
Dalga dalga sallanmışım
Yosunlara saklıdır efkârım
Yarim
Ayvaz yüreklim
Gelmiş mi sonbaharı aşkın
Çöller mi çeker
Kum fırtınalarının dehşetlerine bizi
Zerreciklerin tokadıyla yanar yanaklarımız
Susuz ve kurak çatlak dudaklarımız
Gölgesi düşmüş bir öğle vaktinin
Gri kara bulutların ardından
Saat seslerinden başka ses kalmamış
Sözler unutulmuş
Kağıtlar çöplerde saklı
Yahut yanık
Küle dönmüş o ilk zamanların lütfu
Uçuşmus hafif yelle
Savrulmuş bir yerlere
Yarim
Ayvaz yüreklim
Bir otobüsün tekerlekleri gibi
Döne döne ezmişiz yılları
Ama en çok da yüreğimizi belki
Kanı gitmiş
Beyazı kalmış
Onda da lastik izleri
Ne dermanı kalmış titremeye
Ne damarı yolu
Çökmüş bir menfezin üstünden geçen
Sanki paslı kırık bir demiryolu
Kaç vagonu devirmiş
Kaç ağıt yakılmış ardından
Kaç istasyon gelmesini beklerken
Seferlerini iptal etmiş
Yarim
Ayvaz yüreklim
Sonbaharıysa şimdi aşkın
Yapraklar
Takvim yaprakları gibi söküldüyse
Zaman misali bir yalan
Olmayansa
An an dahi değildir artık
Ellerini uzatan
Üşüten bir demir cevheri
İçten içe paslı
Sonbaharıysa bu aşkın
Geçmiş günlerin ağıtlarıyla
Yorgun
Yaslı
Su almak vaktidir
Köpük köpük
Derinliklerin lacivertine meraklı
Kayıt Tarihi : 7.6.2025 01:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!