Deni ve Maruf Şiiri - Fatih Lütfü Aydın

Fatih Lütfü Aydın
305

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Deni ve Maruf

Diyalektik ikilik demek.
Her şeyin olduğu gibi yaşantının da diyalektiği var.
Deni yaşantıdan uzak,
Marufa uyarak,
Eğlenebilir, müslümanlar,
Bunda ne sakınca var.

Peki hangi davranış deni, hangisi maruf.
Nasıl anlayacağız, uuf.

Kolay aslında sorunun yanıtı.
O da, ölçü almaktır, haklılığı.
Haklı olan, Hakk destekli olan,
Haksız olan ise Hakk rızasına uymayan.

Haksızlık yani insanın kendisine yapılmasını istemediği her şey,
Bunu yapanlar, keyif çatsa da,
Öder bedelini, pey pey.
29.12.2019
F.L.A.

Fatih Lütfü Aydın
Kayıt Tarihi : 29.12.2019 15:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Deni Hayat ve Maruf .Bu dünya boştur sözü yerine "deni, rezilce, ahlaksızca yaşanan hayat boştur, bunlardan hesaba çekileceğiz yaşanması gereken maruf olmalı" denmeli. KASAS-77 Yaşar Nuri Öztürk : "Allah'ın sana verdikleri içinde âhiret yurdunu ara, dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana güzel davrandığı gibi sen de güzel davran/Allah'ın sana lütufta bulunduğu gibi sen de lütufta bulun. Yeryüzünde fesat isteyip durma, çünkü Allah fesat peşinde koşanları sevmez." "dünyadan da nasibini unutma." sözünden kastedilen doğal olarak maruftur. EN'ÂM-32 Ve mâl hayâtud dunyâ illâ leibun ve lehv(lehvun), ve led dârul âhiretu hayrun lillezîne yettekûn(yettekûne), e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne). 1. ve mâ : ve değil 2. el hayâtu ed dunyâ : dünya hayatı 3. illâ : ancak, ...'den başka 4. leibun : bir oyun 5. ve lehvun : ve bir oyalanma, bir eğlenme 6. ve le : ve elbette 7. ed dâru el âhiretu : ahiret diyarı, ahiret yurdu 8. hayrun : daha hayırlı 9. li ellezîne : o kimseler için 10. yettekûne : takva sahibi olurlar 11. e fe lâ ta'kılûne : hâlâ akıl etmez misiniz Yaşar Nuri Öztürk : Şu iğreti, basit hayat bir oyun ve eğlenceden başka şey değildir. Sakınıp korunanlar için âhiret yurdu elbette ki daha iyidir. Hâlâ aklınızı işletemeyecek misiniz? MARUF Sözlükte; bilinen, tanınan, iyi muamele, tatlı dil, ihsan ve İslâm'ın hoş gördüğü her şeydir. Dinî terim olarak Ma'ruf; İslâm'ın hükümleri, genel prensipleri ve emirleri uyarınca yapılması ve söylenmesi gereken her söz ve fiildir. Isfehânî' Ma'rufu: "Akıl ile dinin hoş ve uygun gördüğü her amelin adı", Râzî; "Allah'a îmân", Hamdi Yazır ise "Muktezây-ı din olan tâatullah" olarak tanımlamışlardır. İyiliği emretmek bütün peygamberlerin ortak görevidir. Çünkü her peygamberin risaletini kavmine tebliğ zorunluluğu vardır. Böylece iyiliği emretme görevi nübüvvetin odak noktasını oluşturmuştur. Nitekim şu âyetler de iyiliği emretmenin önemini vurgulamaktadır. "Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir." (Âl-i İmrân, 3/104) "Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız." (Âl-i İmrân, 3/110), "Uygun olanı emreden, fenalığı yasaklayan ve Allah'ın yasalarını koruyan mü'minleri de müjdele." (Tevbe, 9/112) "İyilik ve fenalıktan sakınmakta yardımlaşın, günah işlemek ve aşırı gitmekte yardımlaşmayın." (Mâide, 5/2). (F.K.) YUKARIDAKİ MARUF ADLI YAZI DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI DİNİ KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜNDEN ALINMIŞTIR.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Fatih Lütfü Aydın
    Fatih Lütfü Aydın

    Deni yaşantı Hakk rızasına aykırı olan, maruf da Hakk rızasına uygun olan yaşamdır. FLA

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)