birgün biliyordum gideceğini
beni gurbet elde öksüz,
yetim edeceğini..
bilemedin işte sen gidince,
benim biteceğimi..bitirme beni,
gel gitme yar ,gidipte ayrılığı,
sen de biliyorsun pekala,.. bu yangın,
sönecek birgün,
dönecek kırık gönlüm sılaya sevdaya,
geçecek ağzımdaki pas tadı,
ritmi düşeck,..l içimdeki saatin,
öyle dörtnal,.. koşmayacak,
bugün kaç kez,
birbirimizin olduk
gözlerimizle,
saymadım,bilmiyorum.
kaç kez kenetlendi,
yüreklerimiz birbirine,
biliyorum beni sevdiğini,
yerine duramayıp,
deli deli estiğini,
coşup sevginden,etrafa,
korku serdiğini,
sevda sevda diye erdiğini..
birgün....
bırakıpta beni,gidersen eğer,
bu gülen gözler gülmez,
bu gülen ağız, susmuş olur
bilmiş olasın.
birgün...
biliyormusun ben hep derdim ki
kalmak daha kolaydır diye,
niye deyince de
gitmenin ,
riski çok,yeni muhit yeni insanlar vs
ama ben,.. hiç arkada kalmamıştım ki
deli gibi olduğumu,
seni nasıl sevdiğimi,
için için yandığımı
bilmiyorsun değil mi ?
bilmiyorsun değil mi ?
neden bize hiç nasip olmadı,
gökten düşen o üç elmanın biride,
çomak soktu tekerimize felek yinede
ah edip ağlayan,feryadı yürek
hep susma konuş derdim, küçüğüm,
susma konuş,
bu kez,sus sus hiçbir şey söyleme küçüğüm
tek kelimen biliyorum ki,alt üst edecek herşeyi,
güçlükle uygulamaya çalıştığım kararları
hele birde.....dur gitme dersen,
bayram gelmiş diyorlar,
hoş gelmiş, sefalar getirmişte,
bayram ellerin kapısını çalıyor,
benim yüreğim suskun,kimsesiz
ağlıyor sessiz,sessiz..
İnsanın kendisini bildiği kadar güzel bir ilim daha yok diye düşünürüm hep; Bu mütevaziliktir,engin gönüllülüktür.Siz mütevazi olduğunuzu anlatsanızda buna toplum karar verir.Güzel ve içten gelen duygularla yazıyorsunuz.Buda size değer katıyor yetmezmi.? Saygımla..
Şairin hası böyle oluyor işte... yazarsın ve paylaşırsın... gerisi lafu-güzaf...
yorum yapsalar ne çıkar yapmasalar ne çıkar,ben biliyorum ya,.. ne ve,.. nekadar olduğumu,o yetiyor işte bana