Yollar da unuttu
Nereye gider bu yolculuk
Tanrı'nın belleğinde
Eyy sen
Tenime dokunmadan daha
Nerden bileceksin sıcağı
Öpmeden dudaklarımı henüz
Nereden bileceksin lezzeti
Şimşekler çakarken
Ve birbirine yorgan olmadan göz yaşlarımız
Nereden bileceksin sen, yakan tipiyi
Kavuran soğuğu
Donmaktan kurtulamayan
Temmuz soğukluğunu
Yarası kalbine gömülü
Şu dünya denilen yarada
Nereden bileceksin bir kurtçuk gibi
Hem yarayı tüketen
Hem kendini semiren umutsuzluğu
Sen nereden bileceksin hem
Bir kez bile düşmeden gözlerimin dehlizlerine
Medusa'nın, taşa kesen bakışlarıyla karşı karşıya kalmış gibi
Boğulmayı kendi nefesinde
Yaş bir kütük gibi
İnsan olmanın şartlarının
Çektiğin acılarla ölçüldüğü bir sistemde
Önce kalbinin
Sonra ellerinin nasırlarıyla kurumayı
Ve daha da kavrulmayı kendi güneşinde
Ama, bil olur mu
Zamanın hangi anında
Öncesinde mi Dünyanın
Sonrasında mı yoksa
Boynuma geçirilmiş, yağsız
Sen urganına rağmen, kör
Satmadım hayalini başka bir dünyaya
Bunları da say olur mu
Cehennem günahlarına
Ki rahat etsin ruhum
Tanrı'nın sarmaşık, çıldırmış oyunlarında
Ben yokum
Ben yokum
Ben yokum
Sen neredesin
Onu söyle
Özlem SABA
Kayıt Tarihi : 19.1.2013 22:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Özlem SABA’nın Şiir Kitapları; Münferit Aşklar Aşk Kadından Öğrenilir Beklenen Sevgiliye Hoş Geldin Sevgilim Beni Güzel Uğurla Gül Bahçem Aşkımdan Vurdular Gül Kurusu Ölümler KertenKelebek Şiirler