Dedikoducu doğmuştu anasından
Akşamdan sabaha
ve akşama dek
dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu
sabahtan…
Hasbel kader girdiği gazetede
Tek arzusudu patronun muhbiri olmak
Muhabir olamadı
ve çenesi durmadı dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu
ve patron dedi, muhbir oldu…
Oldu da bitti maşallah…
İstanbul’da bir Zeki vardı
ve bir de şeytan Meryem
ve uyanık
ve zeki…
Meryem’di O,
Akıp gitti yıllar
ve gözleri neler gördü Zeki’den
ve göğüsleri belki de
ve göğüsledi…
Yıllandı makamında
ve makamından olma korkusundan
Dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu…
Günlerden bir gündü
ve yıl iki bin
ve taş çatlasa iki bin kişinin okuduğu bir gazete
ve her gün bayilerde köşe başında
ve yanı başında siyasetin
ve Iraklı Türkemn Yavuz bir delikanlı
ve bir de külhanbeyi Ankaralı Saniye Karalı…
İkisiydi Ankara’da
ve iki başına gariban
ve bir gün üçlediler kadroyu
ve üç oldular gelince Ankara’ya bizim İlban…
Ağaların adamıydı İlban
ve ağa torunuydu
ve o da modaya uydu
ve o da dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu…
Paranoyaktı ama akıllı,
Cahildi ama zeki
ve farketmeden
verdi Zeki tiyoyu
ve dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu dedi kodu…
Oturdu ilkin köşesinde
ve köşesini yazdı
ve ne zamanki keşfettiği Meryem oldu
dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu…
Meryem arar dururdu Ankara’yı
ve isterdi önce Saniye Karalı’yı
ve çaktı dalgayı çabucak İlban
ve anahtardı
ve Meryem’di patrona giden yolda
ve tüm kapıları Meryem açacaktı…
Aktı gitti böylece günler ve aktı yayın akışı gibi ve haber vardı gazetede ve bir de dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu yapıldı…
Günde üç postaydı
ve İlban
ve Meryem’di başrolde
ve dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu ikisi;
Sabah, akşam ve öğlen ve PTT hatları üzerinden…
Demir tavında dövüldü ve sevildi dedi kodu
dedi kodu
dedi kodu…
Yetmedi ve iftira oldu bir gün
ve diye koya
diye koya kendi başını yedi…
Kayıt Tarihi : 8.9.2018 12:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!